PİRHA’ya konuşan Babamansur Ocağı evladı Ana Narin Gülçiçeği, barış çağrısında bulunarak, “Bir daha acı yaşamak istemiyoruz. Silahlar bırakıldıysa neden barış olmasın?” dedi.
Barış tartışmalarının yeniden gündeme geldiği günlerde PİRHA’ya konuşan Ana Narin Gülçiçeği, bir ana olarak en büyük dileğinin barış olduğunu ifade etti. Hükümetin barış konusundaki söylemlerini samimiyetsiz bulduğunu belirten Gülçiçeği, “Bir ana olarak gerçekten fazla inandırıcı bulmuyorum. Barış ancak halkın talebiyle hayata geçebilir” diye konuştu.
“Kürt ve Alevi kadınları mücadeleyi hiç bırakmadı”
Kadınların barış sürecinde belirleyici bir rol oynadığını söyleyen Gülçiçeği, özellikle Kürt ve Alevi kadınlarının tarih boyunca direnç gösterdiğini vurguladı. “Kürt ve Alevi kadınları mücadelesini hiçbir zaman bırakmadı. Bu toplumda kadınlar hep direnerek var oldu” dedi. Analara düşen en büyük görevin barışı sahiplenmek olduğunu söyleyen Gülçiçeği, “Evlatlarımız ölmesin, anaların yüreği yanmasın” ifadelerini kullandı.
Alevi inancının yok sayılması
Röportajda inanç özgürlüğüne dair sorunlara da değinen Ana Narin Gülçiçeği, devletin Alevi toplumuna yönelik yaklaşımını eleştirdi. Cemevlerinin ibadethane olarak tanınmamasına dikkat çeken Gülçiçeği, Kültür Bakanlığı’na bağlama girişimlerinin de inancın özüne aykırı olduğunu söyledi. Kutsal ziyaretgâhlara yönelik müdahalelerin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Alevi kimliği hâlâ görmezden geliniyor” dedi.
“Barış kadınların omuzlarında yükselecek”
Ana Gülçiçeği, barışın ancak kadınların güçlü iradesiyle kalıcı hale gelebileceğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir daha evlatlarımız ölmesin, anaların gözyaşı dinsin. Barış kadınların omuzlarında yükselecek.”