MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi yönündeki çıkışı, Ankara kulislerinde yeni bir “Alevi açılımı” tartışmasını yeniden alevlendirdi. Nefes Gazetesi’nin haberine göre, Bağımsız İstanbul Milletvekili Doğan Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye kapsamlı bir “Alevi raporu” sundu.
Ancak muhalif çevrelerde bu gelişme, “samimi bir inanç özgürlüğü adımı mı, yoksa seçim öncesi yeni bir politik manevra mı?” sorusunu gündeme getirdi.
Bahçeli’den dikkat çekici çıkış
Bahçeli geçtiğimiz hafta TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cemevinin ibadethane olarak tescili hususunda atılgan olmak, engelleri birer birer kaldıracak irade cesaretini sergilemek gerekmektedir” dedi. Bu açıklamanın hemen öncesinde ise Bahçeli’nin desteğiyle Hacıbektaş’ta açılan Horasan Erenleri Dergahı Cemevi Külliyesi dikkat çekti.
Demir’in hazırladığı rapor Erdoğan ve Bahçeli’de
Nefes Gazetesi’nin haberine göre, Alevi Bektaşi Federasyonu’nda uzun yıllar görev yapan Doğan Demir, geçtiğimiz aylarda hem Erdoğan hem de Bahçeli ile bir araya geldi. Demir’in iki lidere sunduğu raporda şu başlıklar öne çıkıyor:
-
Cemevlerinin ibadethane olarak yasal statü kazanması
-
Cemevlerinin masraflarının Diyanet bütçesinden karşılanması
-
Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın müze statüsünden çıkarılıp ibadete açılması
-
Zorunlu din derslerinin kaldırılması ve Alevilik dersinin seçmeli hale getirilmesi
-
Devlet kadrolarında Alevilere daha fazla temsil hakkı verilmesi
Kulislerde farklı sesler
Ankara kulislerinde, “Alevi açılımına MHP’nin AKP’den daha istekli olduğu” konuşuluyor. Bazı kaynaklar, AKP’nin içindeki tarikat ve cemaatlerin baskısı nedeniyle sürece mesafeli yaklaştığını belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014’te söylediği, “Alevi kardeşlerim cemevine ibadethane diyorsa, benim itirazım olmaz. Ama şahsi görüşüm, böyle bir yasal statü İslamiyet’te bölünmeye sebep olur” sözleri de yeniden gündeme taşındı.
Muhalif çevrelerden tepki: “Alevi kimliği seçim malzemesi olmasın”
Alevi örgütleri ve muhalif siyasetçiler, hükümetin olası bir “Alevi açılımı” hamlesine temkinli yaklaşıyor. Yıllardır eşit yurttaşlık taleplerinin ertelendiğini hatırlatan çevreler, “Seçim öncesi verilen sözlerin, sandık sonrası unutulmasından bıktık” diyor.
Bir Alevi kanaat önderi, gazetemize yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Alevilik bir kültür değil, bir inançtır. Bunu nihayet anlamaları olumlu. Ancak samimiyet görmek istiyoruz. Alevi yurttaşlara eşit yurttaşlık hakkı sağlanmadan yapılan her açıklama, seçim öncesi vitrin süsü olmaktan öteye gitmez.”
Gerçek bir açılım mı, politik vitrin mi?
Bahçeli’nin çıkışı ve Demir’in raporu, Alevi toplumu açısından önemli bir dönüm noktası olabilecek nitelikte. Ancak geçmiş deneyimler, bu tür “açılım” söylemlerinin çoğunlukla seçim öncesi vaatlerle sınırlı kaldığını gösteriyor.
Alevi kamuoyu, bu kez gerçek bir adım atılıp atılmayacağını dikkatle izliyor.