Dersim’de 1937-38 yıllarında gerçekleştirilen askerî harekât, binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve on binlerce kişinin zorla sürgün edilmesine yol açtı. Bu sürecin tanıklarından biri olan Beser Uluşan, babası Bego Polat’ın yaşadığı acıların ve kayıpların, devletin arşivlerinin açılmasıyla aydınlatılması gerektiğini vurguladı. Uluşan, devletin, geçmişte yaşananların ve kayıpların izlerini ortaya çıkarması gerektiğini belirtti.
Uluşan, babasının çocuk yaşta katliama tanık olduğunu, ailesini kaybettiğini ve hayatta kalmak için büyük bir mücadele verdiğini anlattı. Babasının, katliam sırasında ağır makineli silahlarla taranarak öldürülen yakınlarıyla birlikte kalabalık bir ceset yığınının altında kalarak hayatta kaldığını ifade etti. Uluşan, babasının yaşadığı travmanın ve aile kaybının, tüm hayatı boyunca onunla beraber olduğunu dile getirdi.
Uluşan, askerlerin uyguladığı vahşeti aktarırken, yaralıların kontrol edilmesi amacıyla ölülerin süngülendiğini ve bazı kurbanların ırmağa atıldığını aktardı. Bu korkunç olayların, Dersim Katliamı’nın derin izler bıraktığını ve insanların hafızasında silinmez yaralar açtığını belirtti. Babası ve ailesinin yaşadığı kayıplar, Uluşan’a göre, sadece bireyleri değil, tüm toplumu etkileyen bir travmanın parçasıdır.
Devletin arşivlerinin açılması gerektiğini yineleyen Uluşan, “Kim nerede ölmüş, kim nerede gömülmüş bilmek hakkımızdır,” diyerek, geçmişle yüzleşmenin önemine vurgu yaptı. Uluşan, intikam peşinde olmadıklarını, ancak yaşadıkları acıların tanınmasını ve adaletin sağlanmasını talep ettiklerini sözlerine ekledi. Bu talepler, Dersim olaylarının unutulmaması ve adaletin sağlanması adına önemli bir çağrı niteliğindedir.