DAD İstanbul Şubesi, Seyit Rıza ve yoldaşlarını anmak amacıyla lokma paylaştı. Anma etkinliği, Dersim Soykırımı’nı konu alan bir panel ile devam etti. Tarihçi Namık Dinç, Seyit Rıza’nın idamından önce Mustafa Kemal ile görüşmesini eleştirerek, “Katilin suç mahalline kadar gitmesi gibi!” ifadelerini kullandı. Yazar Ergin Doğru ise, Dersim’de uygulanan jenosit yasalarını hatırlatarak, “Bugün Dersim, Teksas’a dönmüşse bu, sistemin yol almasının göstergesidir. Kendi hakikatimize dönmenin zamanıdır” dedi.
Etkinlikte, yaşamını yitirenler için saygı duruşunun ardından çerağ uyandırıldı. Panelde konuşan Dinç, Dersim’in Osmanlı’dan beri Alevilik ve Kürtlük açısından sorun olarak görüldüğünü vurguladı. “1937-38 yılı tamamen yok etme ve soykırım planıdır. Bu uygulamalar, BM sözleşmesinin soykırım tanımına birebir uyuyor” şeklinde konuştu.
DAD İstanbul Şube Başkanı Mevhibe Akdeniz, Dersim Katliamı’nın Yezid zihniyetinin bir devamı olduğunu belirterek, barış sürecine dair umutlu olduklarını ifade etti. Seyit Rıza ve yoldaşlarının mezar yerlerinin açıklanması gerektiğini dile getiren Akdeniz, cenazelerin Dersim’e naklinin engellenmemesi gerektiğini vurguladı.
Yazar Ergin Doğru, Dersim isminin önemine dikkat çekerek, “Dersim, direnişin adıdır. Biz isyan etmedik, yaşamımızı savunmak için direndik” dedi. Ayrıca, Dersim’deki cemevlerinin devletle bağlanmasının, inançlardan ne kadar uzaklaşıldığını gösterdiğini belirtti. “Siyasal örgütlenme yaratılmadan bunu başarmak mümkün değildir” diyerek, politik mücadele çağrısında bulundu.
Program sonunda, yapılan konuşmaların ardından çerağlar söndürüldü ve lokmalar pay edildi.