Bugün insan hakları evrensel bildirgesinin uluslararası imzalanmasının yıl dönümü:
10 Aralık tarihi bütün dünya ülkelerinde “İnsan Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır.

Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’dir. Bildirgenin onaylanması ve imzalanmasının amacını 9 Aralık’a bakmak gerekir.
Madde 1
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
Madde 2
1. Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.
2. Ayrıca, bağımsız, vesayet altında ya da kendi kendini yönetemeyen ya da egemenliği başka yollardan sınırlanmış bir ülke olsun ya da olmasın, bir kişinin uyruğu olduğu ülke ya da memleketin siyasal, hukuksal ya da uluslararası statüsüne dayanarak hiçbir ayrım yapılamaz.
Madde 3
Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.
Madde 4
Hiç kimse, kölelik ya da kulluk altında tutulamaz; her türden kölelik ve köle ticareti yasaktır.
Maddelerin tamamı için http://ihd.org.tr adresini inceleyebilirsiniz.
10 Aralık 1948 yılında, birinci ve ikinci Dünya emperyalist paylaşım savaşının ardından 1945 yılında Birleşmiş milletler kuruldu ( O dönem Sovyet Rusya ve eski Sovyet ülkeleri Ukrayna, Litvanya, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, kırgızistan ve benzeri ülkelerde Birleşmiş milletler içerisinde yer aldı) hemen ardından, Holokost soykırımı, toplu katliamlar sivil bombardımanlar işkence ve insanlık suçları totaliter ve tek adam rejimlerinin baskılarına karşı bu insan hakları evrensel bildirgesi yayınlandı ve bir çok ülke tarafından kabul edildi.Üye olunmasının nedeni “Dünya Barışını“ korumak ve aslında savaşla soykırımla,katliamlarla tırnak içinde bir yüzleşmeydi peki tarihten örneklere bakalım ülkemizde ve dünyada gerçekten bu bildirgeye ne kadar uyulmuş tarihsel derslerne kadar çıkarılmış. Son Yüzyıllık dünya tarihini incelediğimizde ve şu an içinde bulunduğumuz üçüncü dünya emperyalist paylaşım savaşını düşündüğümüzde cevabını bulmak zor değil.
İnsan hakları evrensel bildirgesi UDHR ardından şu uluslararası adalet divanları savaş suçlarına karşı kuruldu.; ECHR,ICJ ( uluslararası adalet Divan’ı), ICTY,ICTR,ICC ( uluslarası ceza Mahkemesi) Ahim (Avrupa insan hakları Mahkemesi) UNHRC( birleşmiş milletler insan hakları konseyi)
Birinci örnek ülkemiz Almanya 1941 yılında leningrad kuşatması Moskova’ya kadar uzanan işgal politikası, izlediği Barbarosa harekatı ve yenilgisi Avrupa’nın Fransa İtalya ve benzeri bölgelere kadar hitler ordusunun işgalci politikalar uygulayıp Sovyet ordusunun Hitleri öldürmesi ile Almanya’nın işgalci politikaları tarihe gömüldü. sanırım Sovyetler olmasaydı bugün Avrupa Birliği’nin adı Almanya Birlikleri olurdu. Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden sonra bir daha Holokost gibi soykırım ve katliamların olmaması için insan hakları evrensel bildirgesinin ilk dört maddesini kendi anayasasının ilk dört maddesi yaptı. Almanya o dönemde holokost soykırımı ile, Stalingrad yenilgisinin ardından gerçek bir yüzleşme sağlamış hatta bu yüzleşmenin berlinde bir soykırım anıtı ile bütün dünyanın gözünün önünde Yahudilerden özür dilemiştir o günden bugüne de Almanya’da kitlesel soykırım ve katliam yaşanmamıştı ancak Nato’nun zorunlu askerliğin gündeme gelmesiyle bundan sonra bunun güvencesini kimse veremeyecek. Almanya birinci ve ikinci Dünya Savaşı’nda marshall planına kadar Amerika’nın Almanya’ya uyguladığı yanlış politikaların tanığı Amerika’nın derdi sadece Sovyet Rusya ve sosyalizmden etkilenen Latin Amerika ülkeleri olmakla hiçbir zaman kalmadı. Orta Doğu’dan Irak’tan çok iyi bildiğimiz işgalci ve emperyalist politikaları günümüze kadar uyguladı. Bunun en büyük kanıtı Rusya ve Ukranya arasındaki krizi tırmandırılmasındaki payı ve şu an topu sadece Avrupa Birliğine atarak Rusya’yla karşı karşıya gelmek istememesi. Tarih tekerrürden ibaret ama Almanya ders almıyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Nato Ukrayna ve Litvanya’nın Sovyetler birliğinden 1960’lardan sonra yükselen rus sanayisine , kalkınma ve ekonomik refah, kişi başına düşen gelir de yükselme, aya ilk astronot gönderme vb. Stratejik üstünlüğüne karşı benzer politikalar izlemiş Litvanya ve Ukrayna’nın sürekli Sovyetler birliğinden ayrılıp Avrupa birliğine geçmesi için çaba harcamış ve marshall planında da olduğu gibi kardeşlik sözlü verip, sadece çikolata dağıtmıştır! Aynı şeyi Amerika ve Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya yaptığı gibi iki kardeş halk savaş sanayine bütçe ayrılabilmesi için savaşa sokuldu bugün corona döneminden başlayan Avrupa politikalarının ne amaçla yapıldığını daha iyi kavramış olduk.
- Dava Başvurusu Sayısı: Türkiye, AİHM’e en çok başvuru yapılan ülke konumunda (2023’te 23.400 dava ile birinci).
- İhlal Kararı Sayısı (2022-2024): İhlal kararı alınan davalarda ise Türkiye 3. sıradadır. İlk sırada Rusya, ikinci sırada Ukrayna yer almaktadır.
- İfade Özgürlüğü: AİHM 2021 istatistiklerine göre Türkiye, ifade özgürlüğü ihlallerinde birinci sıradaydı.
-
Diğer Raporlara Göre (Genel Hak ve Hukuk Durumu):
-
- Hukukun Üstünlüğü Endeksi: Türkiye, 2024 verilerine göre genel endekste 117. sırada yer alıyor; “temel haklar” ve “yönetimin yasalara bağlılığı” gibi başlıklarda daha düşük sıralarda (134-135.).
- Özgürlük/Demokrasi Endeksleri: Farklı raporlarda Türkiye, “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde veya demokratik değerler sıralamasında gerilerde kalıyor.
- 2002-2024 döneminde Türkiye yönelik AİHM’den çıkan ihlal kararı sayısı toplamı ise 3 bin 363 olarak hesaplandı.

- Türkiye’de en çok insan hakları ihlalinin yapıldığı alanlar;
- 1) keyfi tutuklama ve uzun tutukluluk : Gazetecilerin siyasetçileri ve aktivistlerin uzun süre iddianame olmadan cezaevinde tutulması
- delil standardının zayıf olması
- sosyal medya paylaşımları veya sendika üyeliğini otomatik suç sayılması
- hak ihlali : özgürlük, güvenlik hakkı adil yargılanma hakkı i̇hlali
- 2) ifade özgürlüğü kısıtlamaları : gazetecilere dava açılması, sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltılar hükümeti eleştiren açıklamaların terör propaganda sayılması gazetelerin kapatılması veya el konulması özellikle ohal döneminde
- hak ihlali: ifade özgürlüğü.
- 3)toplantı ve gösteri özgürlüğünün engellenmesi barışçıl protestoları polis müdahalesi feminist gece yürüyüşü vb basını açıklamalarının, eylemlerin LGBT’i+artı onur yürüyüşlerini sürekli yasaklanması sendikal eylemlere müdahale, keyfi gösteri yasakları
- hak ihlali: toplantı ve örgütlenme özgürlüğü
- 4) kötü muamele ve işkence; gözaltında kötü muamele orantısız polis şiddeti, resmi birimlerde kötü muamele iddialarının etkili şekilde soruşturması
- hak ihlali işkence ve kötü muamelenin yasaklanması etkili soruşturma hakkı
- 5) yargı bağımsızlığına müdahale; yargı mensuplarının görevden alınması siyasi içerikli davalarda tarafsızlık şüphesi yaratacak uygulamalar terfi atama sisteminin bağımsızlığı zayıflatması.
- hak ihlali: adil yargılanma hakkı!
- altı mülkiyet hakkı ihlalleri; Haksız kamulaştırma o hal döneminde el konulan şirketler medya kuruluşları Kürt illerindeki zorunlu göç dönemindeki köy boşaltmaları vb çok sayıda bu konuda karar var
- 7) Yaşam hakkının korunması ; askeri operasyonlarda veya polis müdahaleleri nde etkili ve bağımsız soruşturma yapılmaması gezi olaylarında veya protestoda yaşanan katliamlar koruma altındaki kişilerin öldürülmesi örneğin Hrant Dink kararı.
- hak ihlali: yaşam hakkı etkili soruşturma yükümlülüğü!
8 Kadın cinayetlerinde gerekli koruma önlemlerinin alınmaması; 6284 sayılı kanunun uygulanmasındaki eksiklikler. çocuk istismari davalarında yavaş süreçler erken yaşta evlilik vakaları.
-
- hak ihlali: yaşam hakkı ayrımcılık yasa aile çocuk hakları, cinsiyet eşitliği
- 9) cezaevindeki hak ihlalleri: aşırı kalabalık yetersiz sağlık hizmeti engelli veya yaşlı mahkumlar için koşulların olmaması gazetecilerin ve politik tutukluların koşulları
- hak ihlali: insanlık dışı veya onur kırıcı muamele yasagi!
- ayrımcılık; Kürtçe,Ermenice,Rumca,Lazca Çerkezce ve başka dillerde ifade özgürlüğünün engellenmesi cinsiyet ayrımcılığı, din veya kimlik temelinde eşit olmayan muameleler örneğin Aleviler (sünni) dışındaki tüm inançlara yapılan ayrımcılıklar
- hak ihlalleri insan hakları evrensel bildirgesi ikinci maddesi onur Hakkı’nın çiğnenmesi, din ve vicdan özgürlüğü ile ayrımcılık hükümlerinin ihlali özel hayata saygı hakkının ihlali ayrımcılık yasagi.
- Alevilerin şimdiye kadar Avrupa insan hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuruların maddeleri
- 1) cemevlerinin resmi ibadethane olarak
- Avrupa insan hakları Mahkemesi Alevilerin din vicdan özgürlüğü ihlal edildiği devletin sünni İslam lehine ayrımcılık yaptığına hükmetti cemevlerinin ibadethane olarak tanınmaması devlet desteği verilmemesinin eşitlik ilkesine ihlal ettiğini belirtti
- 2 )zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri
- Ayım bununla ilgili derslerin tarafsız ve Çoğulcu olmadığını Alevi kökenli çocukların haklarının ihlal edildiğini söyledi aynı şekilde eğitim hakkı ve din özgürlüğü ihlali bulundu.
- 3) devletin diyanet işleri Başkanlığı üzerinden dini hizmetlere eşit sunmaması Aleviler diyanetin yalnızca sünni İslam’a hizmet verdiğini kendilerine hiçbir hizmet sağlamadığını belirterek başvurular yaptı Ahim bu konuda açık ihlal tespit etti
- 4) kimliğine yönelik ayrımcılık eşitlik ihlalleri bazı bireysel başvurular devlet işleri kamu hizmetleri veya eğitim alanlarında alevlere evlilik ayrımcılık iddialar içeriyor ayrımcılık yasagi bahis madde 14 din vicdan özgürlüğü madde dokuz kapsamında değerlendiriliyor.
- Alevi Hafız değil, hafıza merkezi!
- Sivas Madımak Alevi katliamı uluslararası hukukta yakarak insan öldürme Holokost benzeri bir bir katliam olarak değerlendirirken Türkiye’de bu dava 2012’de eski özel yetkili bölge Malatya üçüncü ağır ceza Mahkemesi tarafından zaman aşımına uğratıldı! dava Ahime iletilmedi çünkü yapılan bireysel başvurular sonrasında AYM iç hukuk yolları tüketilemediginden 2024’e kadar dosyayı erteledi!
- Çorum,malatya,maraş,ümraniye,gazi ve benzeri Alevi katliamların Ahime taşındığına dair bir emare ne chatgbt den nede haber taramasından ulaşamadım! bu konudaki eksikliklerimiz diyaspora’daki tüm Alevilerin önümüzdeki günlerde yapacağı görev ve sorumluluklar arasında olsun!
- Bellek hakikat soykırımı ve katliamlarla gerçek bir yüzleşme olmadan Alevi Barışı sağlanması mümkün değil!
- Suriye’de ise altı gün savaşlarının bir kopyası olan işidin yeni adı htş geçen yıl bu zamanlarda 14 günde herkesin izlediği bir tiyatroyla Suriye yönetimini ele geçirdi! ve yönetimde olduğu ilk üç ayda 1000 den fazla Alevi katletti! İnterpol tarafından azılı terörist listesinde yer alanşara Avrupa’da Amerika’da kravatı ağırlandı, ayağına Belçika’da kırmızı halılar serildi! Marshall planı gibi 14 gün `
Tiyatrosu'na`da şimdi daha iyi anlayabiliyoruz! Ayrıca işidin tecavüzcü ordusu htş`nin sivil Alevi katliamları hala devam ediyor! Ve Suriye’de Aleviler şu an grevde! - Ez cümle 72 millete aynı gözle bakan misyonerliğin olmadığı yeryüzündeki tek barış inancı Alevilik olsa da 71 millet aleviliği aynı nazar da bakmıyor… savaş gerçekliği mi demeli?
- UnutMADIMAKlımda! …