Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Maraş Katliamı’nın 47. yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, katliamın Alevi ve Kürt halklarına yönelik planlı bir kıyım olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, Maraş Katliamı’nın, Alevilere ve Kürtlere yönelik sistematik saldırıların önemli bir halkası olduğu vurgulandı. Katliamın, “Alevisizleştirme ve Kürtsüzleştirmeyi odağa koyan bir soykırım pratiği” olarak gerçekleştirildiği belirtildi.
Maraş Katliamı’nın, 19-26 Aralık 1978 tarihlerinde yaşandığı ve Alevi halkların tarihindeki soykırımlar ve katliamlar zincirinin bir parçası olduğu ifade edildi. Alevilerin tarih boyunca muktedirlerin hedefi haline geldiği ve bu süreçte sistematik olarak yok edilmek istendiği kaydedildi. DAD, bu saldırıların kapitalizm ve ulus-devletler çağında daha da merkezi ve sistematik hale geldiğini belirtti.
Açıklamada, İttihatçı zihniyetin, Kürt halkını hedef alarak Koçgiri ve Dersim gibi olayları tetiklediği vurgulandı. Alevi halkların, devrimci-demokratik ve yurtsever mücadeleleriyle bu kuşatma ve tecrit halini aşabildiği, ancak bu durumun egemen güçler tarafından rahatsızlıkla karşılandığı ifade edildi. 12 Eylül askeri darbesinin, bu dönemdeki planlı saldırıların bir sonucu olduğu belirtildi.
DAD, Maraş Katliamı’nın, tekçi zihniyetin bir ürünü olduğunu ve bu vahşetin sonuçlarının Alevi toplumunu zorunlu göçe maruz bıraktığını hatırlattı. Katliamda yüzlerce kişi yaşamını yitirirken, yargı süreçlerinin göstermelik olduğu ve zihniyetin değişmediği vurgulandı. DAD, Alevi halkların demokratik mücadelenin önemli bir bileşeni olması gerektiğini belirtti.
Açıklamanın sonunda, katledilenlerin huzurunda saygı duruşunda bulunarak, katilleri lanetlediklerini ifade ettiler. “Zaman sahipsiz, mekân rızasız, mazlum çaresiz değildir!” şeklinde bir çağrıda bulundular.