Mehmet Çelik, Suriye’deki Alevilere yönelik artan saldırıların, zorla yerinden etmelerin ve infazların Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) gibi Selefi-cihatçı yapılanmaların doğrudan sonuçları olduğunu belirtti. Çelik, Alevilerin yaşadığı tehditlerin yalnızca bir rejim değişikliği değil, aynı zamanda yaşamsal bir tehlike oluşturduğunu vurguladı. Aleviler, Hristiyanlar ve Dürziler için bu süreçte, HTŞ’nin ideolojik kodlarının ve uygulamalarının, hedef alınan bir katliamcılık anlayışına işaret ettiğini ifade etti.
HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesiyle birlikte Alevilerin güvencesizliğinin derinleştiğini söyleyen Çelik, bu durumu yalnızca silahlı saldırılarla değil, korku ve yalnızlaştırma mekanizmalarıyla da desteklenen bir kuşatma olarak tanımladı. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin toplumsal ve askeri yapısının önemine dikkat çeken Çelik, Aleviler ve Dürziler için benzer bir örgütlenmenin eksikliğinin, dış güçlerin korumasına bel bağlama riskini doğurduğunu ifade etti.
Dış güçlerin Suriye’deki varlığının, halklar açısından güvenlik sağlamak yerine yeni bağımlılıklar yarattığını belirten Çelik, Alevilerin geleceğini bu güçlere yaslayarak güvence altına almanın mümkün olmadığını vurguladı. Tarihsel deneyimlerin, dış güçlere bel bağlamanın her zaman ağır bedeller getirdiğini gösterdiğini kaydetti.
Şeyh Gazal Gazal’ın Alevilere yönelik katliamlara dikkat çekmek amacıyla yaptığı boykot çağrısının, Alevi toplumunun kendi iradesini ortaya koyma girişimi olduğunu belirten Çelik, bu çağrının halklar arası dayanışmayı güçlendiren bir perspektif sunduğunu ifade etti. Aleviler, Dürziler, Kürtler ve Hristiyanlar arasında kurulacak ilişkilerin, ortak bir demokratik gelecek inşası açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.
Mehmet Çelik, Türkiye’deki Arap Alevi kurumlarının, Suriye’deki Alevi toplumunun öz örgütlenme çabalarıyla daha güçlü bağlar kurmasının önemine dikkat çekerek, bu süreçlerin barış, demokrasi ve eşitlik temelinde güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Şeyh Gazal’ın çağrılarının, bu yönde atılmış cesur adımlar olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.