Britanya Alevi Federasyonu (BAF), 1978 Maraş Katliamı’nın bir çatışma ya da provokasyon değil, devlet eliyle planlanmış bir Alevi katliamı olduğunu vurguladı. Açıklamada, saldırıların doğrudan Alevi toplumunu hedef aldığı ve bu olayların önceden planlandığı belirtildi. Alevi evlerinin işaretlendiği, mahallelerin kuşatıldığı ve kadınlar, çocuklar ile yaşlıların katledildiği ifade edildi. Faşist grupların saldırıları organize ettiği, güvenlik güçlerinin ise ya seyirci kaldığı ya da katliamın bir parçası olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Maraş’ta yaşananların tekil bir olay olmadığı, sürekli ve sistemli bir eylemler zinciri olarak kabul edilmesi gerektiği dile getirildi. Katliamın amacının yalnızca can almak değil, Alevi kimliğini sindirmek, toplumsal muhalefeti bastırmak ve Alevi toplumunu yurdundan koparmak olduğu belirtildi. Ayrıca, Maraş’taki ekonomik çıkarlar ve ticari dengelerin yeniden kurulmasının da bu saldırıların arka planında yattığı ifade edildi.
BAF, yaşanan zorunlu göçün sadece bir güvenlik sonucu olmadığını, aynı zamanda örgütlü bir ekonomik tasfiye ve gasp politikası olduğunu belirtti. Alevilerin yıllar süren emekleriyle oluşturdukları ekonomik varlıklarından koparıldığı, boşaltılan mahallelerin ve terk edilen iş alanlarının katliam sonrası el değiştirdiği kaydedildi.
Maraş Katliamı’nın, Alevi toplumunun kolektif hafızasında kapanmayan bir yara olduğu vurgulandı. Devletin bu katliamı inkâr ettiği ve failleri koruduğu ifade edilerek, Maraş’ın unutulmayacağı ve unutturulmayacağı belirtildi. BAF, katliamda hayatını kaybedenlere saygı gösterilerek, bu acıların yüzleşilmeden adaletin sağlanamayacağını belirtti.