HDP’nin Türkiyelileşmesi ya da Türkiye’nin Hdp’lileşmesi süreci birbirini takip eden etkileşimler sonucunda artık birleşen tek bir soru haline gelmiştir. O da Türkiye’nin Hdp’lileştiği birleşik sorusu. İktidar ve merkezi aklın, karşıtlık ilişkisi kurarak halktan uzaklaştırmaya çalıştığı, manipüle ederek marjinalize etmek istediği ya da kendi içinde paramiliter duygu ve yöntemlerle terörize etmek istediği Hdp. Güçlü çözümleyici duruşu ile üçüncü bir yöntem açığa çıkardı Hdp oda tüm sorunların iç içeliği gerçeğini Türkiye halklarına anlatma, halklardan yana tavrından taviz vermeden, inandığı çözümün bedellerini de ödeyebileceğini, halkların iradesi ve sevgisi dışında asla eğilmeyeceğini, bıkmadan usanmadan yaşayarak gösterdi. Neden yaşayarak Hdp’lileşen Türkiye’yi öldürmek istiyor iktidarlar. Neden Türkiye’ye bu kadar saldırıyor saraylar. Çünkü halk ilk defa bu kadar renkli, güçlü ve çözüm gücü planı ile siyasete dahil oluyor. Devlet yönetimine talip oluyor. Ve hergün öldürülmek isteniyor Hdp bir ibret hikayesi gibi. Hdp’lileşen Türkiye’ye kendin olma deniyor. Türkiye kendisi olursa Hdp’lileşir. Anadolu gibi türlü renkte birlikte yaşar. Bu türlü renkte yaşamak güvenini anlamak istemiyor. İktidar düşmanlıkla beslenmeyi temel yöntem haline dönüştürmüş, Nemrutluk geleneğine inanıyor çünkü. Bu nedenle hepsi ölmeli, birlikte yaşama inananların hepsi. Ölümleri birbirinin elinden olmalı ki düşmanlık bitmesin. İktidar için kardeş katli de bu zihin üzerine kurulu değil mi zaten. İşte Hdp’lileşen Türkiye’ye saldırmalı muktedirler. Demokratik Türkiye’ye saldırmalı, onları cezaevine atmalı, Anadolu’da keloğlan masallarını da bilmezler ki halkın ne kadar cesur olduğunu anlayıversinler. Hdp ölmeli, mutlu sonu olmamalı halkların bu hikayesinin. Saraylar halkları sevmezler, onlar için teba lazım, kapısında hizmetçi, eşiğinde bekçi, elinin altında memur, savaşında ölmesi gereken asker, vergisini alıp çarçur edeceği teba lazım. O kepçeyle alıp boca ederken, halklara kaşığı fazla görenler Halkları sevmezler. Onlar cahildir çünkü. Onlar için “Etrak-ı Be İdraktır – Akılsız Türktür”, “Kuyruklu Kürttür, Kapısına alınmaması gereken Yörükdür, Gavur Ermenidir, dinsiz Alevidir, Akılsız Lazdır, Hırsız Romandır, Cahil Araptır.” Lakin iktidarlar sevmezler bizleri, sevmezler ahlaklı birlikleri. Hdp’lileşen Türkiye ölmeli bu nedenle.
Hdp ölmeli, toprağını ekemeyen çiftçi, doğası talan edilen köylü, emeğinin hakkı verilmeyen emekçi, sokakta kağıt toplayan toplayıcı, tanınmayan roman, evladının cenazesini arayan anne, barış isteyen akademisyen, beş günlük asker iken müebbet hapis alan evladını soran anne, şiddete uğrayan kadın, Sivas’ta katledilen Alevi, oyun alanı olmayan, çalışmak zorunda kalan çocuk, yerin altına gömülen madenci, borca batmış esnaf hepsi ölmeli. Ege ölmeli, Marmara ölmeli, Trakya ölmeli, Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, Karadeniz, İç Anadolu ölmeli, ölmeli hepsi işkence edile edile ölmeli. Ölmeli ki Türkiye ölsün. Anadolu ölsün, Mezopotamya ölsün. Lakin Hdp sadece oy verilen siyasi parti olmaktan çıkıp herkese benzeyen bir yaşam tarzını temsil ediyor.
Demokratik hamle ile halkların demokrasi ve barış gündemini taşıyan Hdp, bu ısrarında devam etmeli ve halkların gündemini soğutmamalıdır. Hdp’lileşen Türkiye’ye saldırmaktan geri durmayacaklardır. Ama saldırdıkça Türkiye daha az Hdp’li olmayacak, daha çok Hdp’li olacak çünkü Hdp Demokratik Israr’ın, Demokratik Birlik fikrini güçlü beslemektedir. Pandemi süreci yaşamında yeniden algılanması süreci olarak insanlığın önünde durmaktadır. Artık Demokratik Israr sorunların dili değil, çözümlerin gücü olarak kendini ortaya koymalıdır. Halk diplomasisi vicdanlı yönlerini koruyarak birlik ruhunu korumak istemektedir. Şunu iyi anlatmak önemli görünmektedir. Alternatif yok değil, alternatiften çok birlikte başarmak önemli olan. Birlikte yaşamı korumak ve kurmak önemli olan. Sen olmadan bir eksiğiz ruhu. Demokratik ısrar sürecinde Hdp sorunun değil, çözümün diline olan inancı ile halkları birlikte hareket etme gücünü bir kültüre dönüştürmek üzeredir. Tüm muhalif dinamikler de Demokratik Birlik sürecini güçlendirdiği ve istihbarı vaatlere tamah etmediği sürece halkların birlikte başarma iradesine tanık olacaklardır.