AKD Antalya Kepez Şube Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz, pandemi sürecini ve derneklerinde yürüttükleri faaliyetleri PİRHA’ya anlattı. Dernek yönetiminde 7 kişiden 3’nün kadın olduğunu belirten Yılmaz, “Yönetimde kadınların ve gençlerin olması çok avantajlı bir durum. Pandemi süreci faaliyetlerimizi kısıtlasa da elimizden geldiğince dayanışma içerisinde olmaya çalışıyoruz. Aleviler olarak buraya cemevi yapılmasını istiyoruz” dedi.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Antalya Kepez Şube Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz, pandemi sürecini ve derneklerinde yürüttükleri faaliyetleri PİRHA‘ya anlattı.
Kadınların olduğu, genç, dinamik bir yönetim yapısı olduğunu belirten Yılmaz, kendilerini en çok maddi yetersizliklerin zorladığını, bu durumu dayanışma ile aşmaya çalıştıklarını ancak istedikleri şekilde faaliyet yürütemediklerini anlattı. Yılmaz ayrıca belediyenin cemevi yapmak için harekete geçtiğini ancak son seçilen başkanın bu projeyi engellediğini aktardı.
“KADINLARIN OLDUĞU GENÇ, DİNAMİK BİR YÖNETİMİMİZ VAR”
Alevi Kültür Dernekleri Kepez Şubesi’nin 2010 yılında kurulduğunu ve kendisinin de dördüncü başkanı olduğunu belirten Yılmaz şu sözlerle anlatımına başladı:
“Ben şubemizin dördüncü başkanıyım. Bu dönem ikinci dönemim. Antalya’da seçimler olduğunda ‘Alevi Kültür Dernekleri‘ne ilk kadın başkan’ diye manşetler atılmıştı ve toplumumuz tarafından yenilikçi diye karşılanmıştık. Yönetimimizde bulunan 7 kişiden 3’ü kadın. Yönetimimizin yaş ortalaması oldukça genç, 40 yaş üstü yöneticimiz yok. Kepez Şubesi bu anlamda dinamik bir şube. Benim kadın başkan olmam çok büyük bir avantaj. İnsanlar kadınlarımızı, gençlerimizi kendilerine daha yakın kendilerinden birisi olarak görüyor. Ama pandemiden kaynaklı çok verimli bir çalışma yapamıyoruz ve şu anda biz bir apartmanın dairesinde mücadele etmeye çalışan bir kurumuz.”
Konuşmasına Kepez ilçesini anlatarak devam eden Yılmaz şunları aktardı:
“Antalya’nın en büyük nüfusuna sahip ilçesi, yaklaşık 540.000 civarında. Burada yaşayan Alevi nüfusa ilişkin olarak tabii ki böyle bir istatistiki veri elimizde yok ama mahallelerde yaşayan insanlardan, bildiğimiz çevrelerden düşünürsek yaklaşık 200-250.000 civarında Alevi olduğunu söyleyebiliriz. Kepez çok kozmopolit bir yerdir. Türkiye’nin 81 ilinden insanların yaşadığı bir yer olmakla birlikte Antalya içeresinde de ‘varoş’ olarak düşünülür. Köyden göçüp gelen hemen hemen herkes Kepez‘de ilk ikametini alır.”
“PANDEMİDEN KAYNAKLI CİDDİ ANLAMDA DAR BOĞAZA DÜŞTÜK”
Pandemi sürecinde yaptıkları çalışmalara da değinen Yılmaz dayanışma içerisinde bu süreci götürdüklerini vurgulayarak şunları dile getirdi:
“Pandemi döneminde tabii ki bölgemizdeki insanlara ciddi destekte bulunduk. Hayırsever işadamları, siyasetçiler, bir takım STK’larla işbirliği yaparak gıda kolileri dağıttık, maddi imkânı olmayanlara katkı sunmaya çalıştık. Her yıl 20 gencimize burs vermeye çalışıyoruz. Geçen yıl pandemiden dolayı biz de çok etkilendik. Bulunduğumuz yerin mülkiyeti bize ait değil, burada kiracıyız. Alevi toplumunun maalesef kanayan yarası cemevleridir. Her türlü teknik ve fiziki koşulları artık kendimiz oluşturuyoruz. Bunların bütün maddi karşılığını kendimiz vermeye çalışıyoruz. Her şube gibi biz de sıkıntı yaşıyoruz. Bu sene çok ciddi anlamda dar boğaza düştük. Çünkü biz de etkinlikler, faaliyetler yapmadığımız zaman kasamıza herhangi bir girdi olmuyor. Geçen sene pandemi bu anlamda maalesef bizi çok etkiledi.
“HER ŞEYE RAĞMEN YARDIMLAŞMAMIZ SÜRÜYOR”
Faaliyetlerimizi askıya almak zorunda kaldık. Hatta pandeminin böylesi bir pik yaptığı dönemlerde de derneği hiç açamadık. Çünkü biliyorsunuz bizde asıl olan insan yaşamının kutsallığıdır, insan yaşamı her şeyden önemlidir, kimsenin hayatını tehlikeye atamazdık. Zaten yaşlı insanlar var. Bundan dolayı bir dönem açmadık. Açtığımız süreçte de dediğim gibi kolilerin sevkiyat işleriyle ilgilendik sadece.
Geçen seneki gibi bu sene biraz verimsiz geçecek gibi görünüyor. Hatta şu anda Ramazan ayı olmasından dolayı biliyorsunuz ki -Muharrem ayında böyle koliler falan çıkmaz tabi- çok sınırsız bir yardımlaşma içerisine girer bütün belediyeler, STK’lar, siyasi partiler vs. Şu anda biz yardımlarımızı elimizden geldiğince kendi canlarımıza yetiştirmeye çalışıyoruz. Şu an bunun koordinasyonu ile uğraşıyoruz. Bu dönem yine Sivas’tır, Hacıbektaş’tır, Abdal Musa’dır bu tür törenlerimize katılamayacağız gibi görünüyor. Sınırlı sayıda bir katılım olacağa benziyor.”
“1 MAYISTA SOKAĞA ÇIKAMADIK, KADIN VE GENÇLİK KAMPIMIZI YAPAMADIK”
1 Mayıs’ta alanlarda olmayı çok istediklerini ancak kısıtlama ve yasaklar nedeniyle sokağa çıkamadıklarını söyleyen Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“1Mayıs’ta da malum yasak vardı yine çıkamadık. Pandeminin seyrinden dolayı tabii ki toplumsal anlamda bizim için önemli olan günler de bu şekilde sekteye uğramış durumda maalesef. Ben aynı zamanda Alevi Kültür Dernekleri’nde kadın ve gençlikten sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürütüyorum. Bizim için çok önemli ve her yaz hayata geçirdiğimiz bir projemiz var, ‘kadın ve gençlik kampı’. Burada sosyal ve kültürel anlamda birçok paylaşımda bulunuyorduk. Türkiye’nin dört bir yanından gelen gençlerimiz, kadınlarımız bu kamplarımıza geliyor kültürel, sosyal ve inançsal anlamda güzel çalışmalar yapıyorduk. Geçen sene yapamadığımız gibi sanıyorum bu sene de yapamayacağız öyle görünüyor.
“MUHARREM AYINDA CEMLERİMİZİ CANLI YAYINLARLA YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Muharrem ayında kısıtlı dahi olsa paylaşım yapmak istedik. Ama geçen seneki Muharrem ayı pandemi zamanına denk gelmişti etkin bir şeyler yapamamıştık. Bu sene ise şöyle bir proje geliştirdik. Biz canlarımızın evlerinde pişirdikleri lokmaları bu sene söylediğim gibi gençlerden oluşan ekip arkadaşlarımızla elden ele ulaştırmaya çalışacağız. Bu sene böyle bir projemiz var. Hatta teknolojinin her türlü imkânından yararlanarak internet üzerinden canlı yayınlarla cemlerimizi yapmayı hedefliyoruz.”
“CEM YAPABİLECEK, HİZMET YÜRÜTEBİLECEK BİR MEKANDAN YOKSUNUZ”
Faaliyetlerini yürütecekleri ve inançlarının ritüellerini hayata geçirecekleri bir yer olmadığı için ciddi anlamda sıkıntı yaşadıklarından bahseden Yılmaz şunları kaydetti:
“Elbette ki bir yerimiz olsun isterdik, her şey daha farklı olurdu. Çünkü insanlarımız her ne kadar farklı destekleri olamasa da cemevlerimize ellerinden geldikleri kadar maddi manevi desteği vermeye çalışıyorlar. Şu anda biz bir cem ibadeti yapacaksak konuksever Hacı Bektaş Veli Vakfı’nı veya Zeytinköy‘deki cemevini kullanıyoruz. Yer problemimiz olduğu için de çok büyük etkinliklerde özel bir şey yapacaksak, o tür faaliyetlerde katılım sağlayabiliyorlar ama aktif anlamda canlarımızı buraya maalesef çekemiyoruz.
Geçen yıl Hasret Gültekin türküleri ve ‘ateşte semaha duran canlar’ etkinliği yapmıştık. Çokta güzel olmuştu, ilçemizin belediyesinin kültür salonunda yapmıştık. Yedi yöreden semahçıları çıkarmıştık, gençlerimiz, kadınlarımız büyük bir özveriyle harika bir program yapmıştık. Bu sene de ‘Pir Sultan Abdal’ adı altında yapmak istiyorduk her zamanki gibi, pandemi bize engel oldu.
Bizim en büyük problemimiz bir mekân. Yani inancımızı dört dörtlük her türlü inançsal ritüellerimizi yerine getirebileceğimiz mekânımız olmadığı için kısıtlı imkanlarla tabii ki gençlerimizi, kadınlarımızı buraya çekmeye çalışıyoruz. Alevi toplumu maalesef ki çok zengin toplum değil. Her zaman bir ikinci sınıf vatandaş algısı var hepimizin üzerinde. Tabii ki biz belediyelere vergi veriyoruz ve bu bizim en doğal hakkımız karşılığını ibadethane olarak almak istiyoruz.”
“BELEDİYELERE VERGİ VERİYORUZ KARŞILIĞINI İBADETHANE OLARAK ALMAK İSTİYORUZ”
Kepez Belediyesi’nin geçtiğimiz senelerde cemevi yapmak için çalışmalara başladığını ancak son seçilen başkanın bu projeyi engellediğini aktaran Yılmaz, şunları dile getirdi:
“Maalesef şu anda Kepez Belediyesi cemevi inşaatımızın birinci katını bitirmiş durumda sadece. Geçen dönemdeki Belediye Başkanı burayı Kepez’e kazandırmak istedi ama bu dönem bir takım geçersiz gerekçelerle bu proje iptal edildi. Şu an orası atıl bir şekilde bekliyor. Memleketin halini görüyorsunuz, insanların halini görüyorsunuz yine söylüyorum. Kepez ekonomik, kültürel düzeyi biraz geride olan bir ilçe olduğu için katkı için kimin kapısını çalabilirsiniz? Bu dar boğazda elbette insanlar içinden gelen özveriyi gösteriyorlar ama bu öyle bir iki lokma attım bunu yapalım gibi katkılarla olabilecek bir iş değil. Tabii ki bizim ülkede siyasete yön veren siyasilerin ayağını denk almasını gerektiren bir takım hamleler yapmadığımız sürece de böyle apartman dairelerinde, kiralarda kalmaya devam edeceğiz gibi görünüyor maalesef.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA