Hüseyin Abdal Ocağı’ndan Hüseyin Gazi Metin Dede, matem ayı Muharrem’e ilişkin kaleme aldığı yazısında Kerbela Katliamı’nın önemine dikkat çekerek, “Biz Alevi Kızılbaşlar, din, dil, ırk ayrımı yapmadan her yıl matem ayında ikrar tazeleriz. Zalimlere karşı ezilenlerin, soykırıma uğrayanların yanında olacağımıza, Şah Hüseyinler gibi dik duracağımıza ikrar veririz” dedi.
Muharrem Orucu bugün başladı. Hüseyin Abdal Ocağı’ndan Hüseyin Gazi Metin Dede, Kerbela Katliamı’nın yıldönümü sebebiyle duygu ve düşüncelerini paylaştı. “Kerbela deyince zalimlerin zulmü, Şah Hüseyinlerin direnci aklımıza geliyor” diyen Hüseyin Gazi Metin Dede, “Davasına sahip çıkan aydın insanlar var olduğu müddetçe zalimlerin zulmü, Hüseyinlerin direnci devam edecektir” dedi.
“AÇLIĞIN, SUSUZLUĞUN ZOR OLDUĞUNU BEDENEN HATIRLAMAK”
Hüseyin Gazi Metin Dede, ilgili yazısında, Şah Hüseyin’in dik duruşu ve teslim olmayışının tarihsel bir önemi olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı.
“Şah Hüseyin sadece Hz. Muhammedin torunu, Şahı Merdan Ali’nin, Zehra’nın oğlu olduğu için değil, hangi davaya inanırsa inansın bu kadar zalime, zulme, susuzluğa, çoluk çocuğunun soykırımına uğramasına rağmen direnci, dik durması, teslim olmaması açısından çok önemli. Ölmeden önce ölümsüzlüğünü kanıtlayan erlerin eri pirlerin piridir. 1400’ü yıllardan beri gönüllerde yaşamış ve yaşayacaktır.
Hüseyin’i sevmek ‘ah Hüseyin vah Hüseyin’ deyip mersiye söylendiğinde yaşlı kuşak ağlar. Çünkü çok acı bir olay, soykırım. Şah Hüseyin, ‘bana ağlayın’ demiyor; ‘haksızlık karşısında dik durun’ diyor.
Biz Alevi Kızılbaşlar, din, dil, ırk ayrımı yapmadan her yıl matem ayında ikrar tazeleriz. Zalimlere karşı ezilenlerin, soykırıma uğrayanların yanında olacağımıza, Şah Hüseyinler gibi dik duracağımıza ikrar veririz.
On iki imam Orucuna gelince… ‘Oruç’ değil ‘matem’ veya ‘yas tutmaktır’. Kerbela’dan başlayıp Hz. Şahı Merdan Ali’nin Fatma Ana’mızıın soyunun katledilmesini unutturmamak için yas tutulmasıdır. Açlığın, susuzluğun zor olduğunu bedenen hatırlamaktır.
Güçlü olduğun zaman, zalim olup su yollarını kesmemektir. Zulme uğradığın zaman boyun eğip ‘eyvallah’ etmeyip Şah Hüseyinler, Pir Sultanların davasına inanmış devrimciler gibi dik durmaktır. Bu duruşu kuşaktan kuşağa taşımaktır. Soykırıma, katliama uğrayanların yanında olmaktır. Ezilen, vurulan, yakılan, sürülen halkların birliğini sağlayıp mücadele vermektir.
“MATEM GÜNÜ KARANLIĞA KARŞI IŞIK OLDUĞUMUZU DÜNYAYA GÖSTERİRİZ”
Matem günleri her akşam delilimizi uyarır, güneşin balçıkla sıvanmayacağını, karanlığa ışık olduğumuzu dünyaya gösteririz. Hak lokması olan için lokma duası verir, hasta olanlar hariç su içmemeye dikkat ederiz. Sazlarımızla mersiyeler söyler, sohbet ederiz. Dedeye, Anaya, Babaya soru soranlara bildiğimiz kadar cevap veririz. Yol önderlerinin görevi, uyarmaktır. ‘Ben pirim, mürşidim, rehberim, ocağım’ demekle olmuyor.
Gelmiş geçmiş tüm ocaklara saygım çok. Ocak biraz olsun başta olmalı. Hamları has edip çiğleri pişireceksin. Ateşte değil, ağzından çıkan Hakk kelamıyla ikna edeceksin. Bunları yapamıyorsan kendi sülalene yazık edersin. Onlar ki dağda, mağarada kaldı, ser verdi sır vermeyip cümleden ulu yolumuzu bizlere emanet ettiler.
Uzun sözün kısası; aydın olacaksın, yolu yöntemi bilen, sınıf mücadelesinden payını almış devrimcilerimize ihtiyacımızın olduğunu asla unutmayacaksın.
Hayırlarımız, dualarımız, yasımız, lokmalarımız kabul ola. Münkürler, münafıklar berbat ola. Yardımcımız, Şah Hüseyinler, Pir Sultanların davasına inanmış devrimciler gibi mert ola, yiğitler meydan ala cenabı hak cümleyle birlikte yardımcımız ola. Kazadan, beladan, kötülüklerden, hem düzenin virüsünden hem de koranadan cümlemizi koruya. Evlat isteyene hayırlı evlat, kısmet isteyene hayırlı kısmet nasip eyleye. Bizden doğacak zümreyi, anasına, babasına, koru komşusuna, insan haklarına itaat edenlerden eyleye. Ayağımıza taş, gözümüze yaş getirmeye. Akan kanları, dökülen gözyaşlarını dindire.
Yuh münküre, lanet Yezit’e, Yezit gibi düşünenlere, emek hakkı yiyenlere, düşüncesinden dolayı devrimcilere kıyanlara…
Duası bizden, kabulü Hakk’tan, Hz. Hızır’dan ola. Gerçek erenlerin demine hüü.
Aşk ile ile.”
“KERBELA BİTMEDİ DEVAM EDİYOR”
Hüseyin Gazi Metin Dede, Muharrem matemine ilişkin kaleme aldığı ‘Kerbela bitmedi devam ediyor’ adlı şiirini de paylaştı.
Şah Hüseyinlere ikrar verenler
Kerbela bitmedi devam ediyor
Zalimin zulmüne karşı duranlar
Kerbela bitmedi devam ediyor
Hallacı Mansur’la Seyit Nesimi.
Asıldık, yüzüldük duyun sesimi
Enelhak diyenler çeker yasımı
Kerbela bitmedi devam ediyor
Kanuni, Kuyucu, Yavuz Selimler
Kızılbaş avına çıkan zalimler.
Nasıl unutulur bunca zulümler
Kerbela bitmedi devam ediyor
Koçgiri halkıyla Dersim’e bakın.
Daha dünkü olay tarihe okuyun
Toplu soykırımı unutma sakın
Kerbela bitmedi devam ediyor
Asırlardan beri düzene kandık
Maraş’ta vurulduk Sivas’ta yandık
Malatya, Çorum her yerde candan usandık
Kerbela bitmedi devam ediyor.
İbo, İnan, Deniz, Mazlum, Çayanlar
Bu düzenin çarkı bozuk diyenler
Asırlardır kana doymadı bunlar
Kerbela bitmedi devam ediyor
Ermeni, Süryani, Ezidi, Kürtler
Alevi Kızlbaş mertoğlu mertler
Bir araya gelin canım yiğitler
Kerbela bitmedi devam ediyor
Bombalı eylemler arttı bu sıra
Suruç, Diyarbakır ille Ankara
Kapanmaz düzenin açtığı yara
Kerbela bitmedi devam ediyor
Türk İslam sentezi usandık canda
Tekbirlerle kan akıyor her yanda
Muaviye İle yezit yine meydanda
Kerbela bitmedi devam ediyor
Gazi Metin ezilenler bir olun
Haklı davanızda birliğe gelin
Zalimlere karşı bir karar alın
Kerbela bitmedi devam ediyor
PİRHA/ANKARA