Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF) ile Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) Dersim Katliamı’nın 85. yıl dönümünde hayatını kaybedenleri İstanbul Kadıköy’de andı.
Kadıköy Rıhtım’daki anmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) İstanbul Şubeleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Halk Cephesi, Munzur Çevre Derneği temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. Anma programı katliamda yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşu ile başladı.
Basın açıklamasını DEDEF’ten Hasan Şen okudu.
Açıklamada, “4 Mayıs 1937 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu bir bölgenin, bir halkın planlı ve sistemli olarak yok edilmesine karar vermişti. Biz Dersimlilerin Roca Şaâ – Kara Gün dediği o günden sonra halkımıza karşı kitlesel kırım yapıldı. Bu nedenle; Dersim Tertelesi’nin 85. yıldönümünde katliamda hayatlarını kaybedenleri saygı ve hürmetle anarken, katliamcı uygulamaları nefretle kınadığımızı ifade etmek istiyoruz” denildi.
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“4 Mayıs1 937 Bakanlar Kurulu kararıyla, Dersim’de köyler boşaltıldı, evler yakıldı; halkımız, dünyada eşi, benzeri görülmemiş bir katliama tabi tutuldu. Bu kırımda; canlarını kurtarmak için mağaralara sığınan kadın ve çocuklar, zehirli gazlarla öldürüldüler. Masum çocuklar; bilhassa da kız çocukları ailelerinden zorla alınarak, başta subaylar olmak üzere askeri personele savaş ganimeti olarak verildi. Bu uygulamalarla, sadece Dersim’e karş değil, tüm insanlığa karşı suç işlendi. Bu yönüyle Dersim’de bir insanlık suçu işlenmiştir. Bugün başta bizlere, bütün insanlığa karşı işlenmiş bu suçun teşhir edilmesi, insanllk huzurunda lanetlenmesini sağlamak sorumluluğu düşmektedir. Dersim’de gerçekleştirilen katliamın başlıca sorumlusu, farklı olma hakkını ‘düşman’ olarak kodlayıp yok eden tekçi, ırkçı ideolojidir. Bu tekçi uygulamayı savunan hükümetler 85 yıl boyunca aynı yaklaşımı göstermiş ve göstermektedirler. Müesses nizamın günümüzdeki devamı ise, benzer uygulamaları sürdüren mevcut siyasal iktidardır. Günümüzün siyasal iktidarı da o günlerden aldığı mirasla barajlar, HES’Ier, madenler, ormanların yakılması, arazi tahsisi ve inanç yerlerinin tahribatı ile bu siyaseti sürdürmekte; bu yönüyle de Tertele devam etmektedir.
1937/1938, Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan bir imha haline dönüşme tarihidir. 15 Kasım 1937 tarihinde başta Seyid Rıza olmak üzere Dersim’in önde gelenleri idam edildi. İdam edilenlerin mezar yerleri aradan 85 yıl geçmesine karşın halen açıklanmamıştır.
Dersim 85 yıldır, yaralarını sarmaya, inkâr edilmişliğini aşmaya, eşit yurttaşlık hakkını kazanmaya ve atalarının mezar yerlerini bulmaya çalışıyor. Dersim toplumu ve Dersim kurumları olarak sonuç alıncaya kadar hak ve hakikat yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.
Devletin tüm kurumlarıyla bir soykırım olan Dersim Tertelesi’yle yüzleşmesini talep ediyoruz. Bu yüzleşme aynı zamanda yeni kırım ve katliamların yaşanmasının yolunu da kapatacaktır.
Tarihi hatırlamanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, ülkemizde, ilerde benzeri kitlesel katliamların engellenmesi; insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Dersim Katliamında yaşamını yitirenleri hürmetle anarken, 4 Mayıs gününün”1937-38 Dersim Tertelesi Günü” olarak resmen kabul edilmesini öncelikle talep ediyoruz.”
Açıklamada şu talepler de sıralandı:
- Dersim Katliamı öncesi ve sonrasına dair arşivler açılsın.
- Tertele’de ne kadar insanımızın katledildiği açıklansın.
- Dersim ismi iade edilsin.
- Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın.
- Başta Seyid Rıza ve yol arkadaşları olmak üzere, idam edilenlerin mezar yerleri açıklansın.
- Dersim halkından resmen ve etkili bir şekilde özür dilensin.
- Dersimde ekolojik tahribata yol açacak projeler derhal iptal edilsin.
HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü de yaptığı konuşmada, “Tertele’de hayatlarını kaybeden tüm canları sevgiyle selamlıyorum. 85 yıldır bir hakikat mücadelesi veriliyor. 85 yıldır soykırımın tanınması mücadelesi veriliyor. Katliamı gerçekleştirenler soykırımın devamını sağlamaktadır. Sadece Alevi halkına değil Kürt halkına yönelik de bir katliamdır. İttihak ve Terakki anlayışı hala sürüyor. Barış, demokrasi ve inanç özgürlüğünün hayat bulduğu güne kadar mücadelemiz devam edecek. Katliamı gerçekleştirenler bir gün bunun hesabını verecektir. Yaşananlar ile yüzleşilmesi gerekiyor” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise, “Türkiye tarihi artık her güne bir katliamın denk düştüğü bir tarih oldu. Nasıl vahşice bir katliam yapıldığını biliyoruz. Niye yaşandığını da biliyoruz. Asimilasyoncu, sömürgeci, tekçi anlayışın yaşattıkları devam ediyor. İnkarcı politika hep sürüyor. Bize düşen bu anlayışa karşı mücadele etmek olmalı. Katliamlara hep birlikte ‘hayır’ demeliyiz. Yüzleşilmesi, sorumluların ortaya çıkarılması gerekiyor. Hesap vermelidirler ki bir daha böyle bir katliam yaşanmasın. Resmî bir özür gerekiyor. Tunceli isminin Dersim olması gerekiyor. Asıl emri verenlerin açığa çıkarılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Açıklamaların ardından sanatçılar Kırmançki “Daye Daye” ağıdını söylediler.
Program, lokmaların pay edilmesiyle sona erdi.
PİRHA / İSTANBUL