Bolu’daki Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki 46 yıl öne inşaa edilen Grant Otel’de çıkan yangında 79 yurttaşımızı kaybettik.
Yangın haberine hemen yayın yasağı getirildi. Yayın yasağı getirildi ama yandaş medya Bolu Belediyesi’ni suçlamak için bazı belgeleri havada uçurmaya başladı. Bolu Belediye ise “Yetki sınırımızda değil” diyerek başka bir savunu yaptı.
Şunu baştan söyleyim; AKP’li iş insanları bu dünyaya gelmiş en numaracı insanlardır, çoğu AKP’de siyasetçidir. Bir taşla iki, üç kuşu birden vurmayı bilirler. Bolu Belediye Başkanı’da ırkçının önde gidenidir.
Durum böyle olunca, meydana gelecek herhangi bir olumsuzlukta otel yetkilileri, Belediyeyi işin içine çekmek amacıyla yeni açtıkları kahveyi denetlemeleri için Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’ne bir dilekçe yazarak “Bizi denetleyin” başvurusu yaparlar. İtfaiye Müdürlüğü istek üzerine gider ve yangın denetimi yapar.
Denetim sonucu: yeni açılan kahve şirketi Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. Firmanın başvurusuna “Acil çıkışın yetersiz olduğunu, Alarm sisteminin çalışmadığını, Yangın söndürme gereçlerinin kullanılamaz olduğunu rapor eder. Otel yetkilisi Kadir Özdemir istedikleri rapor çıkmayınca dilekçelerini geri çekerler. Royalcert Belgelendirme adlı bir firmaya baş vurarak 13.12. 2025 yılına kadar süre kazanırlar. Sonuçta o binada gece yangın çıkar ve 79 can kaybı ile bir o kadar da yaralı ve ölen bebeler.
Yangın söndü, yananlar bir tavuk yemleme kamyonuna (Ekonomisi uçan Türkiye’de) torbalandı. Daha toprağa verilmeden: “Herkes Hukuk önünde hesap verecektir” sözleri yeniden piyasaya sürülmeye başlandı. Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Turizm Bakanı aynı kelimeleri tekrarladı. Sanki daha öncekilerden hesap sorulmuş gibi. Sanki daha önceki katiller ödüllendirilmemiş gibi.
Hep birlikte Belediyeyi suçlama yarışına girdiler, belediye de iktidarı suçladı.
Belediye başkanı, itfaiye personelinin bir çok eksik bulduğu oteli kapatabilir, eksikleri yaptırabilirdi, yaptırmamış.
Grant Otel’in bir gecelik yatak ücreti 38/40 Bin TL. Beş nüfuslu bir ailenin beş günlük tatil ücreti tam BİR MİLYON TL. Ancak büyük paralar kazanan insanların kalabildiği bir otel.
Peki bu otele en çok kimler müşteri gönderiyor?
Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un Turizm Şirketi.
Bir bakan müşteri gönderdiği bir oteli denetlemesi gerekmez mi?
Turizm Bakanının Turizm şirketine gidenlerin büyük çoğunluğu kesin AKP’lidir.
AKP dediğimiz böyle bir şey işte. Ceplerini doldurmak için her yolu kendilerine uyduran sermaye tüccarları.
Soma’da, Ermenek’te, Tren kazalarında, depremler de, otel yangınlarında insanlar ölürken suçu muhalefete atarak para kazanmaya devam eden bir sistem. Ülkeyi bunlar yönetiyor…
Laf çok.
Hiçbir istifa yok.
Sorumlu yok.
Yargı yok,
Yargıç yok.
İnsanlar can derdinde iken “benim suçum yok” söylemlerinden utanılacak başka bir kelime de YOK.
Üç günden bu yana suçlu arıyorlar. Büyük olasılık otelin eksiklerini yazan itfaiye çalışanları olacaktır. Aladağ öğrenci yurdu yangınında olduğu gibi.
Bebeklerin yanık bedenleri çöp torbası içinde ve bir Tavuk kamyonu kasasında iken yaşandı tüm bu olaylar.
İçimiz yandı yananlarla, boğazımızda kelimeler tükendi ve geriye sadece utanmak kaldı.
UTANMAYALIM DA NE YAPALIM?