Cumartesi, Aralık 13, 2025

Toplumsal Demokratik Alevi Hareketi’nde İnsan İlişkilerinin Önemi Üzerine HASAN SUBAŞI

Alevilik, insan ilişkilerinin doğruluk, dürüstlük, adalet ve rızalık üzerine kurulmasını zorunlu kılar. Çünkü bu yolun kadim öğretisinde rızasız lokma yenmez ve dergâha eğri odun sokulmaz.

Bu ilkesel anlayış doğruluğun; özü sözü bir olmanın; eğrilikten, hileden, ikiyüzlülükten uzak durmanın örgütsel hayattaki somut karşılığıdır. Alevi örgütlülüğünün kadrolarını belirleyen bu değerler olmalıdır. Çünkü bu değerler olmadan güven kurulamaz, güven olmadan kolektif öznenin taşıyıcısı olan yönetici ve kadrolar arasındaki ilişki doğru temeller üzerinde inşa edilemez.

Toplumsal Demokratik Alevi Hareketi’nin kadroları arasında kurulan bağlar, kişisel yakınlıklardan veya keyfi tercihlerden değil, programın, tüzüğün ve ilkelerin belirlediği ortak zeminden beslenmelidir. Mücadelenin yönünü, ilişkilerin niteliğini ve paylaşımın ahlaki boyutunu belirleyen şey modern toplumun dayattığı ilişkiler değil; Aleviliğin binlerce yıllık temel değerleri ve etik kodları olmalıdır. Bu nedenle herhangi bir Alevi yöneticisinin veya kadrosunun, yolun değerlerinden uzaklaştığı anda kendisini tüketim toplumunun, sömürü düzenlerinin ve bireyci yaşam tarzının çürütücü etkisinden koruyabilmesi mümkün değildir. Yol, kendi ahlakını terk edenleri korumaz; onları dağınık ilişkilerin, kişisel hesapların ve dünyevi kaygıların ağına bırakır.

Alevi özgürlük mücadelesi içinde gelişen yoldaşlık, duygusal bir yakınlık değil; yolun sözünü birlikte taşıma, yükü birlikte omuzlama ve mücadeleyi birlikte örme iradesidir. Bir canın eksilmesi tüm yapının eksilmesi, bir canın güçlenmesi tüm yapının güçlenmesi anlamına gelir. Tarihsel Alevi hareketinden bugüne aktarılan yol yoldaşlığı, kişisel rekabeti dışlayan, kolektif kazanımı merkeze alan, nefsin değil ilkenin belirlediği bir ilişkidir. Bu nedenle Alevi mücadelesindeki insan ilişkilerinin gücü, bireylerin karakter özelliklerinden değil; Alevi yol değerlerinin ve bizi örgütsel bir yapı içinde bir araya getiren programın, tüzüğün ve örgütsel prensiplerin içselleştirilmesinden doğar.

Bütün bu değerlerin tarihsel en yüksek ifadesi ise Pir Sultan Abdal’ın duruşunda hayat bulur. Pir Sultan Abdal, ikrarından dönmeyerek; rızasız lokmaya el sürmeyerek; eğri odunla dergâhına girmeyerek; yalandan, iftiradan, riyadan uzak durarak, Alevi yolunun değerlerini canıyla savunarak; yol taliplerini kaderin insafına terk etmeyerek yol ve dava insanı olmanın en güçlü temsilcisi olmuştur. Onun Hızır Paşa karşısındaki direnişi bireysel bir cesaret değil; yolun değerlerine, yoldaşlarına ve ikrarına bağlı olan taliplerine duyduğu sarsılmaz bağlılığın ve Aleviliğin zalimin önünde diz çökmeme anlayışının tarihsel zirvesidir.

Bugün Toplumsal Demokratik Alevi Hareketi’nin kadroları arasındaki her doğru ilişki, her rızalık temelli bağ, her ilkeye, doğruluğa, dürüstlüğe, sahiplenmeye ve dayanışmaya dayalı yoldaşlık; Pir Sultan Abdal’ın bu büyük mirasının çağımızdaki örgütsel karşılığıdır. Biz biliyoruz ki Alevilikte yol, ikrarına bağlı olan yolun yoldaşları ile yürünür. İkrara dayalı yol kardeşliğini içselleştiren yönetici ve kadroların ağırlıkta olduğu örgütsel yapılarda yol dışı insan ilişkileri kendisine çok fazla yaşam hakkı bulamayacağı gibi, yaşanan sorunlar da Alevi yol değerleri temelinde sürece yayılmadan, zamanında mutlaka çözülür.

Sözün Sözü

Toplumsal Demokratik Alevi Hareketi, ancak bu değerlere sadık kalarak ileriye doğru hamleler yapabilir. Bu değerlerden kopuş başladığında hareketin sorunlar yumağıyla, çeşitli iç çatışmalarla ve düzen kaynaklı örgüt içi iktidar mücadeleleriyle karşı karşıya kalması kaçınılmaz olur. Çünkü bu kopuş, hareketi yürüten yönetici ve kadrolar arasındaki insan ilişkilerinin bozulmasına yol açan her türlü olumsuzluğun ve kötülüğün gelişmesi için güçlü bir zemin oluşturur. Bundan dolayı, örgütsel yapılarımızın içinde insan ilişkilerini mutlaka Alevi yol değerleri temelinde kurmalı ve bu temelde geliştirmeliyiz.

Yol değerlerimizin olduğu yerde de mutlaka sorunlar yaşanır; ancak bu sorunlar ne örgütsel yapılarımızı tahrip edecek nitelikte olur ne de sorunların örgütsel ortamlar dışına taşınmasına yol açar. Kimse, sorunlarının çözümü için düzen içi mekanizmaları devreye sokma yönelimi içine girmez. Yaşanan sorunları örgütsel ortamlarda ve toplumsal dar olarak gördüğümüz genel kurullarda çözmeyi esas alır. Çünkü Alevi yol değerlerine bağlılık, kurumsal ortamların dışındaki hiçbir arayışa ve yönelime müsaade etmez!

Pir Sultan Abdal’ın yola ve yoldaşlarına duyduğu sadakat sürdükçe, Alevi özgürlük mücadelesi de aynı hakikatle yol almaya devam edecektir.

Şimdi ilkeli temelde yolda birlik olma zamanı.

alevi haber ağı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Diğer Yazılar