Hak Aşkı, Xızır Hikmeti, Pirim Seyit Nesemi Nefesi İle…
Bugün 1 Mayıs Emeğin ve Qeretin bayramı idi. Türkiye, İstanbul coşkun bir sel gibi alana aktı. Seçim gündemli Türkiye’de 1 Mayıs direncin ve umudun ne kadar canlı olduğunu cümlemize gösterdi. Görmek istemeyenlerin ise gözüne soktu. Seçim gündemi hatların netleşmesi ve vaatlar ile ilerliyor kendi mecrasında. Belirlenen adaylıklar, istifalar, yoğun kulisler devam etmekte. Halkta kendi diplomasisine devam etmekte. Politika taraftar muhabbetine dönmüş vaziyette transferler, olasılıklar, olmazlıklar üzerinden kahvehanelerde, sokakta, pazarda, evde tartışılmakta. Netleşmeler olmayınca Halk netleşmek için sürekli öneri yapmayı da eksik etmemekte. Bu kadar çatı aday için tartışılacağına on günlük sürede Halka gidilse çatı aday çoktan teamüllerle netleşmişti. Temel sorun da bu yönetenler, yönetime oy verenlerden daha çok bildiğini düşünüyor. Domatesi yiyen, domatesi çapalayanın domatesi bilmediğini sanıyor kanımızca. HDP bu yönüyle halkın teamülüne göre adayını açıklayarak takdirleri toplamıştır. Kutluyoruz. Gül bahçesi yaratmak isteyenler ise 100,000 binlik arayışa girmişlerdir. Lakin HDP ile görünmek kendilerini yormaktadır. Bu durum da kendilerine hata yaptırmaktadır. Ana muhalefet partisi olan CHP ise strateji gereği beklemesi anlamlı olmakla birlikte, onun da çelişkisi HDP ile görünmemek üzerine kurulu. Hata yaptırır. Lakin halk Abdüllatif Şeneri önemsemekte. Kırılma yaratmadan kararlaşma yaşanmalı. Birde muktedirin mazot yangını efelenmeleri arasında mazot altılıya doğru koşuyor. Emekli ikramiyeli yellenmeleri arasında, bolca afflı fermanlar dizerken. Delal teyzenin demesi ile “ Boşa bağırma dibindekini sağır ettin. Kurt gelmeyecek eteğime yanaş”. Hakk kimseyi imdada muhtaç etmesin, imdat diyene de bir el uzatsın. Başı bakan sonu yakan edalılar da önüne bağırıp, arkayı kollamakta. Kulislerde ise “Çevir kazı yanmasın” kurnazlıkları.
Hakk cümlemize birbirine niyaz olup rast gitmeyi nasip etsin. Bu minval ile;
Alevi Halkları da bu seçimde temsiliyetlerini açık etmek için çaba sarfediyor. Öneriler yapıyor güçlü bir seçim sürecinin yapılabilmesi için eleştirilerini yapıyor. Alevi Kurumları ve politika da gayret etmiş parti mensubu Alevi canlar vekillik başvuruları ile temsiliyeti güçlendirmeye çalışıyor. Alevi Halklarının vicdanını ve kapsayıcı iradesini açığa çıkarabilecekler ise ne mutlu. Lakin işler öyle yürümüyor bu politika gemisinde kanımızca.Lakin kimse bugüne kadar Alevileri ve Aleviliği cümle aleme layıkıyla anlatamadı. O meclis kürsüsünden İnanca, demokrasiye, yaşama, ekonomiye, yasaya, hukuğa, güvenliğe, diplomasiye, uluslar arası ilişkilere nasıl baktığımızı inancımıza dayanarak anlatamadı ya da anlatmaya cesaret edemedi. Bunu yapamadıkları için de mecliste biraraya gelip ortak bir yaklaşımda çıkaramadılar. Lakin Alevi kurumlar önceki seçimde Alevi vekillerin ortaklaşarak hareket etmeleri konusunda yoğun önerileri olmuştu. Alevi halkların da böyle bir beklentisi vardı. Çünkü oradan söylenen söz ve duruş bizlerinde alanda güçlü yaklaşmamızı ve tutum almamızı sağlayacaktı.
Alevi Halkların Mecliste, Politika da güçlü yaklaşımı için bazı temel başlıklar önemsenmelidir.
Alevi toplumu ikrarlı bir toplumdur. Bu vesile ile temsil edecek olanlarda ikrarlı olmalıdır. Alevilikle içselleşmelidir.
Bir Alevi bulunduğu siyasi organizasyon içerisinde Hakk olanı yaşamalı ve söylemelidir. Sözü ile pratiği ile.
Tüm kimliklerini rahatlıkla ifade edebildiği gibi boynunu bükmeden Alevi kimliğini de taşımalı, tartışmalı gündemde tutmalıdır.
Bir Alevi vekil Aleviler nasıl yaşıyor. Gulbang veriyor, Niyaz ediyor, Lokma dağıtıyor, Xızır’ı anıyor. İse Alevi Vekil de aynısını yapmalıdır. Kendini tanıtırken en yerelinden en geneline ifade etmelidir. Yani sadece Alevi mensubiyetli olup onu en sona olsa da olur. Olmasa da olur basitliğine düşmemelidir.
Konulara Yasaya, Ekonomiye, Güvenliğe vd. Alevi Yol ekonomi, ahlaki politikliğini yansıtmalı yaşamalı ve farklı bakış açıları ortaya çıkarmalıdır. Yapamıyorsa topluma dönüp anlatmalıdır.Toplumdan aldığı güçle mutlak dikkate alınmak zorunda kalacaktır.
Vekil seçimlerinde şu muamele kabul edilmemelidir. Kulislerle birbirine çatıştıran. Yer bilmeyen yaklaşımlara asla müsade edilmemelidir.
Bu durum bireysel bir sıyrılma yaratsa da. Toplumsal olarak irademizin, ciddiye alınmadığımızın göstergesi olacaktır. Ve sonrasında verilmiş tavizler kendini ifade edemeyecek kadar önünde duracaktır.
Yol’un düsturlarını önemsemeyen yaklaşımlar Alevi Halklar nazarında bir karşılık bulmayacağı gibi, sermayeden yemek olur. Artık toplum o kadar bağışlayıcı değil.
Hal odur ki; Biz yerimizi bilelim, yer veren olur. Hakk söyleyin gücümüz hiç de az değil. Hakk yaşayalım ki Yer bilene de, yer gösterelim. Aşk İle… Xızır Yardımcımızdır.