Gündem öyle hızlı değişiyor ki yetişmek zor. Bugün en çok konuşulan meselelerden biri CHP İstanbul İl Başkanlığı’na atanan kayyum. Önümüzdeki dönemin tartışmalarından biri olacağı...
Karadeniz’in en güzel illerinden birisi Ordu’dur. Hep sevmişimdir. Özlemişimdir. Yeşilini, güzel insanını ve dar sokaklarını. Pazar yerleri ise unutulmaz bir renk cümbüşü olarak aklımda...
„MESAM'da Bakanlık tarafından tartışmalı şekilde görevden alınan Arif Sağ ekibinin tasfiyesi başladı.“ (Cumhuriyet Gazetesi 7 Mayıs 2018)
Geçtiğimiz günlerde bazı medya kuruluşları haberlerinin arasına kısaca...
Tayyip’in en sevdiğim replikleri “Kandırıldım” ile başlayanlarıdır.
Adam haklı kandırılan kandırılana….
CHP içinde söylemek lazım ki; hep kandırandır. Hep kandıranların cephesinde iş tuttular. Zavallı “Kemalist Laikler”...
ŞÜKRÜ YILDIZ / Gazete Duvar
‘Maraş Katliamı’ üzerindeki sır perdesi her ne kadar aralansa da, Türkiye’de hâlâ bununla hesaplaşacak bir hükümet yapısı oluşmuş değil. İktidara...
“Hikmet-i dünyâ vü mâfîhâ bilen ârif değil.
Ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâfîhâ nedir.” Fuzuli
Öyle bir zaman ve mekân içindeyiz ki; biz, artık biz değiliz....
Karadeniz'in en güzel şehirlerinden biri Ordu'dur. Boztepe'den bakınca yeşilin tüm tonlarına deniz mavisinin eşik ettiğini görürsünüz. Dar sokaklarında geçmişin izleri vardır. Elinizi uzatsanız, kör...
CHP'nin adalet kurultayı, içki tartışmalarının gölgesinde bitti. Muhafazakarlık ve dincileşme kosununda yarışan Türkiye'nin resmini bir kez daha gözler önüne serdi. Diyaneti İşleri Başkanlığını kurmakla,...
“Bir acayip derde düştüm herkes gider karına
Bugün buldum bugün yerim Hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüda’dır kula minnet eylemem” (Nesimi)
Ya...
Bizde, tarihi içlerindeki kin ve düşmanlıklar üstünden okuyan, akıl fukarası bir kafa olduğu kesin. Doğru olması gerekmiyor. İşimize yaraması yetiyor. Kaynağı, gerçekliği önemsizleşiyor. Menfaatler,...
Bazı insanlar vardır. Günlük hayatınızda kapı komşunuz olsa Allah’ın selamını vermezsiniz. Hal hatırına durmazsınız. Onunla iş tutmaz, oturduğu mekânda bulunmak istemezsiniz. Aynı nefesi teneffüs...
Geçmiş zamandı, bizi iki bin tl’ye satmış olsa da, anlatacak çok hikâyesi, derdi, tasası olan bir abimiz vardı. Çok güngörmüş, bedel ödemiş, hapis yatmıştı....
2004 yılıydı. Birkaç kafadar yan yana gelmiş, tek mikrofonu, kamerası dahi olmayan bir TV macerasının içindeydik. TV Avrupa’ydık. Avrupa’da yaşayan Türkiyelilerin kanalıydık. Öyle demiştik...