İzmir Üniversite Dayanışması sokakta mücadeleye devam dedi ve yarın için saat 21 00’de Bornova Küçükparka çağrı yaptı.
Yaşam sadece nefes alıp vermek değildir. Yaşam sadece karnını doyurmak değildir.
Yaşam sadece bugün de açıkta kalmadım başımı sokacak bir yer bulabildim demek değildir.
Yaşam bir gün daha hayatta kaldım demek değildir.
İnsanca, onurlu bir yaşam istiyoruz ve bunun için mücadele veriyoruz.
Bugün öğrenciler üzerinden çay-simit hesabı yapanlar utansın.
Bugün makarnayı öğrenciye öğün olarak görenler utansın.
Bugün günde 10 saat 80-90 lira yevmiye ile öğrenciyi çalışmak zorunda görenler utansın.
Bügün bir evde sıkış tepiş yaşamayı, yurt koğuşlarında bir yatak bulabilmeyi öğrenci için şans olarak görenler ve bunu bir nimet misali önümüze sunanlar utansın.
Bugün geleceksizliği, işsizliği, okuduğu hayalini kurduğu değil, zorunda kaldığı işte çalışmayı reva görenler utansın.
Bugün öğrenciyi müşteri olarak gören, öğrenci görünce ellerini ovuşturan herkes utansın.
Bugün, yaşayabilmek için tuttuğumuz nöbetlerden dolayı bizleri hedef gösteren, emir veren, gözaltına alan, işkence yapanlar utansın.
Evet bugün biz direniyoruz ve protestolar yapıyoruz ve sesimizi duyurmak için bir araya geliyoruz daha da büyüyeceğiz çünkü geleceğimiz kimsenin ellerine bırakılamayacak kadar kıymetli.
Bugün barınma, yüksek kiralar ve yurt ücretleri, yüksek faturalar ve pek çok sorun geleceğimiz karşısında engel oluşturuyor. Bu durum hem bizleri hem de ailelerimizi etkiliyor.
Mücadele ediyoruz ancak yanlış anlaşılmasın biz kırıntılarla değil geleceğimizle ilgiliyiz. Onun için geçici çözümler değil kalıcı çözümler hedefimiz ve isteğimiz.
İzmir Valiliği çeşitli devlet misafirhanelerini 1 AY için öğrencilere açtığını belirtiyor. Peki 1 ay sonra? İstiyorlar ki 1 ay sesimizi keseceğiz, umuyorlar ki sorunlarımızı unutup sessizliğe gömülürüz. Hayır, aklımızla dalga geçmeye kalkmayın!
Bütün devlet kurumları bakanlıkları ve belediyeleriyle kalıcı ve nitelikli çözümler üretmelidir.
Talebimiz sadece başımızı sokacak bir çatı, yatabileceğimiz bir yatak, üzerimize örteceğimiz bir battaniye değil.
Talebimiz öğrenci sayısını karşılayabilecek kadar ucuz ve nitelikli yurtlar yapılmasıdır.
Talebimiz kiraların denetlenmesi ve öğrenimimize zarar vermeyecek düzeyde tutulması ve barınmanın temel insani bir hak olması zorunluluğuyla ev ararken insan ayrımının sonlandırılmasıdır.
Talebimiz yüksek fatura ücretlerinin kaldırılması ve bunun karşısında elektriksiz, susuz, doğalgazsız, internetsiz kalmak gibi risklerin bitirilmesidir.
Talebimiz üniversite yemekhanelerinde nitelikli ve sağlıklı öğünlere ücretsiz ulaşabilmektir.
Talebimiz geçinebilmek adına günde 10 saat çalışmak değil iyi bir öğrenim hayatı için yaşam koşullarımızı sağlayacak düzeyde burs ücretlerinin yükseltilmesi ve bursların yaygınlaştırılmasıdır.
Talebimiz eğitimin hangi koşulda olursa olsun nitelikli hale getirilmesi, laboratuvar vb. alanlarımızın yetkinleştirilmesi, bilgiye ulaşımda öğrencinin maddi engellere takılmasının önüne geçilmesi, ders kitaplarının üniversitelerde ücretsiz ediniminin sağlanması ve fotokopi, tez, ödev vb. durumlarda materyel ihtiyaçlarımızın ücretsiz karşılanmasıdır.
Talebimiz KYK borçlarının silinmesi ve mezuniyetimiz sonrası hayata eksi ile başlamamamızdır.
Talebimiz işsizliğin bitirilmesi, istihdamın artması, atamaların yapılması hayalini kurduğumuz ve bunun için yıllarımızı verdiğimiz işte insanca çalışabilmemizin koşullarının sağlanmasıdır.
Çok şey değil hakkımız olanı istiyoruz ve bu sefer almakta kararlıyız. Yaptıklarınız lütuf değil yapmanız gerekenlerdir ve haklarımız içim mücadele etmek en büyük hakkımızdır.
Bu taleplerin hepsinin karşılanabilir hatta daha fazlası bile yapılabilir olduğunun bilincindeyiz ki fazlasını da istiyoruz.
Meşruyuz, mücadele etmeye devam ediyoruz.
Yeter ki saraylara, makam araçlarına-uçaklarına, ranta-rüşvete, devlet görevlilerine fahiş ve birkaç maaş verilmesine, gereksiz bakanlık ve kamu(!) harcamalarına son verilsin.
Bilime ve halka bütçe sağlansın!
alevinet12/İZMİR
ELİF KELEŞ O.