Sedat Peker’den Erdoğan’a mesaj: Helalleşeceğiz abi

Hakkında yakalama kararı çıkarıldığı açıklanan Sedat Peker bu sabah “Fırtınalarla Büyüyen Fidanlar Rüzgarlarla Yıkılmazlar” isimli yeni bir video yayınladı. Bu son videosunda da devlet, mafya ve derin devlet ilişkileri konusunda iddialar ortaya atan Peker bu sefer, şimdiye kadar görece suçlamaların dışında tuttuğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da seslendi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında ortaya attığı iddialarda hafta içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soylu’ya sahip çıkmasına atfen Peker, “Keşke Tayyip abi, bu işleri çözseydi. Bu kadar veri belge varken çözseydi. Nedense bize, doğrulara değil onlara inanmak istedi” dedi ve bir sonraki videosunda Erdoğan ile helalleşeceğini duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adını vermeden kendisini kastederek uluslararası bir komplodan bahsettiğine, “Bulup getiririz” dediğine de değinen Sedat Peker, “Beni bulup getirmek gerçekleri değiştirecek mi Tayyip Abi? Madem ben uluslararası komplonun parçası ajansam o zaman bundan sonraki videoyu da Tayyip Abi oturup ben kardeş olarak anlatacağım. Ne zaman tanıştık, ne zaman görüştük. Ne bir eksik ne bir fazla” diyerek anlatacaklarının yalan makinesiyle doğrulanacağından emin olduğunu da söyledi. Aksi sonuç çıkması halinde “kafama sıkacağım” diye konuştu.

İlk videoyu sinirlendiği, bir özür beklediği için yaptığını, sonrasında ise neden devam ettiğini kendisinin de bilmediğini söyleyen Peker, bütün anlattıklarının Erdoğan’a anlatılmadığı yönündeki tezini de tekrarladı. “Bütün bunları halk biliyor, sana anlatmıyorlar. Bir sen bilmiyorsun, çevreni sarmışlar. Geri kalan herkes biliyor. Yaşadığım sürece sana karşı asla saygısızlık içerisinde olmayacağım. Ancak sen görmek istemiyorsan, ben vatan haini olarak anılmak istemem. Ben vatan haini değilim. Bunu en iyi sen biliyorsun. Senin hiçbir gücün yokken ben vardım. Onların hiçbiri yoktu. Alkış beklemedim, ön planda olmadım, elimden ne geliyorsa onu da yaptım. Bir dahaki videoda konuşacağız Tayyip abi, beraber baş başa, abi-kardeş. Açık delillerle, bilinmeyen delillerle anlatımlarımı doğrulayacağım. Helalleşeceğiz abi. Ben ajan değilim. Bunu tüm dünyaya göstereceğim” dedi.

“SADAT El Nusra’ya benim üzerimden silah gönderdi”

Sedat Peker, MİT tırlarının yakalanması olayından sonra Suriye’deki Bayırbucak Türkmenlerine İHA, kıyafet, yelek, telsiz vb destek amaçlı yardım fikrinin oluştuğunu, konuyu adını vermediği bir milletvekili ile konuştuğunu, onun da “gerekli yerlerle görüştükten sonra” Peker’in konvoyuna ilave TIR’lar verilmesiyle sonuçlandığını anlatıyor. Bu TIR’ların içinde silah olduğunu bildiklerini de belirten Peker, sonrasında kendilerine gelen teşekkür mesajlarında Arapça konuşan kişileri gördüklerini, bu kişilerin de Bayırbucak Türkmenlerine karşı savaşan El Nusracılar olduğunu öğrendiklerini söyledi.

“…Benim adıma giden diğer araçlar var. Onlar da başka yerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz. Araçların içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Bilmiyoruz dediysem silah var, saf değiliz. Bu da normal, olması gereken şey. Ama bu MİT tarafından, askeriye tarafından organize edilmiyor. SADAT tarafından organize ediliyor, SADAT’ın içindeki bir ekip tarafından. Bunların hepsini ben kendi paramla alıyorum ama onlar hariç. Onların benimle hiçbir ilgisi yok ama benim adıma gidiyor. İşlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direkt geçiş yapılıyor” diye aktardı.

Suriye ve Libya

Suriye’ye silah yollanması dışında orayla ticaret ve o ticaretten faydalanan kesime de değinen Sedat Peker ucu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne uzanan isimler verdi. “…Suriye’de ticaret yapmanız için ne yapmanız lazım biliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Külliye’de ona gideceksiniz. Ama bir iki kamyonluk alışverişi söylemiyorum. Büyük olanlar. Kaçak ham petrol, çay, şeker, alüminyum, bakır, ikinci el araba. Bunlar milyarlarca dolarlık para, büyük para. Suriye mücadelesi için parayı kim verdi? Biz, devlet. Kim şehit oldu orada? Millet. Şimdi orada yapılan ticareti anlatacağım. Siz oradan onay aldıktan sonra sizi şeye yolluyor Murat Sancak, Ramazan Öztürk. Tüm hiyerarşi orada. Onların da onayı geçtikten sonra El Nusra’nın iktisat sorumlusu var Ebu Abdurrahman“ dedi.

Libya ve oraya yönelik ihalelere de değinen Peker videosunda şöyle konuştu: “…Bizim Libya’da bulunmamız çok önemli. Mavi Vatan çok önemli. Çok enteresan bakın, Bakan Bey’le tanıştık. İsmini vermeyeceğim, sıkıntıya girmesin. Bakanlar Kurulu toplantısı var. Bizim Bakanlar Serrac Bey onun ekipten diyelim, bu arkadaşa. Konuşma oluyor. Konuşmadan sonra çok enteresan. Normalde diğer bakanlardan müsaade isteniyor baş başa görüşülecek. Sayın Cumhurbaşkanı kendisine ‘Şu şu ihaleler, şu şirketlere verilsin’ dedi. Adam istifa etmişti hatırlıyor musunuz? Ben de demiştim herkes gibi bu adam niye istifa etti? O adam anlattı, yeni öğrendim. O ihalelerle ilgili Libyalı iş adamları ‘Biz yapacağız’ diyerek buna baskı yapınca adam istifa etmiş. Ben onun yalancısıyım. Bütün bu işleri niye 5 tane aile alıyor?”

Azerbaycan-Katar-Filistin

Sedat Peker, dış politika ve güvenlik konusunda başka konulara da değindi ve kendisine Filistin’e yardım yapmadığı ileri sürülerek itibarsızlaştırma yapıldığını ima etti ve suçlamaları reddeti. Peker, “…Kendimizi neden kandırıyoruz. Azerbaycan’da olay oldu SİHA’ları yolladın. İyi de yaptın. Katar’da sorun oldu, orada da askeri birlik kurduk. Azerbaycan’da SOCAR var. Katar’da zaten para var. Filistin’de ne var hamaset. Kardeşlerimizle berabersek 10 tane SİHA da oraya yollayın. Öyle cami çıkışında bağırmakla olmaz bu işler, olmaz! Parayı biz toplayalım. 10 tane SİHA parasını toplayabiliriz” diyerek Filistin ile ilgili yapılan açıklamaların “hamasetten” ibaret olduğunu savundu.

Halil Falyalı’nın elinde kasetler var iddiası

Önceki videosunda yaptığı ve eski başbakan Binali Yıldırım’ın oğluna yönelik açıklamalara istinaden kendisine yöneltilen eleştirilere de cevap veren Peker, şöyle devam etti: “…Kriminal bir olay bu. Eski başbakanın oğlu Venezuela ayağı, Kıbrıs’taki o para sistemi… Diyorsun ya ‘Biz herkesi alırız’ madem öyle Halil Falyalı’yı neden almıyorsun? Yayınladı arkadaşlar; Amerika’nın kırmızı arama bültenini, Ortadoğu’nun uyuşturucu patronu diye. Türkiye’de de başka işlerden aranıyor, gidin alın. Ama elinde kasetler var, herkesi çekmiş. Bunu Halil’den öğrenmedim. Benim derdim kaset yayınlamak değil. Namuslu adamın kasetlerini yayınlamam. Adam derse ki; ‘Bu adamın kaseti doğru’ niye yayınlayayım? Sapık mıyım, teşhirci miyim. Kendimi mahçup ettirmeyeceğim. Beni dinlediğiniz için sizi başkalarına karşı mahçup duruma düşürmeyeceğim.”

DW/ETO,SSB

© Deutsche Welle Türkçe

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER