Haydar ARIKUŞU
Savaşların, katliamların, , ekonomik krizin, yoksulluğun içinde; insanlık, ekolojik yıkımın, virüs salgınlarının(Pandeminin) felaketleriyle yüz yüze iken “yola durmak”, yolu sürdürmek kolay değildir. Kolay değildir elbet! İnsanın özgürlük arayışını ve arzusunu gerçekleştirmek. Ama “Tarih” hedefe varıp-varmamayla ilgilenir yalnızca. Yoldaki engellerin çokluğu tarihin umurunda bile değildir. Mücadele içinde hayati bir önemde olan isteklilik, iradelilik, erdemlilik içinde olmakla ilgilenmez Tarih. O sonuç odaklıdır; ve sabırlı süreklilik içinde hedefe kilitlenir.
Ya hedefine ulaşırsın ya da zulmün cenderesinde ezilir gidersin. Örgütlenmek, direnmek, hamle yapmak kaçınılmazdır. İrade koyup, mücadele etmek, “yolu sürdürmek” zorundasındır.
AKP iktidarı, MHP desteğiyle faşizmi kurumsallaştırırken tüm toplumu ezilen halkları, inançları kendi despotik tek adam rejimine göre düzenliyor. Alevilik, “asimilasyon”ve “savaş” politikaları içinde sindirilip, eritilmeye çalışılıyor. Varlık-Yokluk kıskacındaki Aleviler/Alevilik, “müzelik, vitrinlik” bir inanç haline getirilmek isteniyor.
Zulümle olduğu kadar isyanlarla da yüklü Dünya-Türkiye politik atmosferinde yaşıyoruz. 2008 de başlayan ekonomik kriz artarak devam ediyor. Dünya halkları, ezilen inançlar, işçiler, kadınlar isyan ediyor. 2010 da “Arap isyanı” “Akdeniz havzası” isyanlarıyla bölgesel seyrederken 2019 da tüm dünya halklarına yayıldı. Covid-19 Pandemi döneminde de kapitalizmin yıkım/ölüm politakalrına ezilen halklar direnişleriyle karşı duruyor. Kapitalist-Emperyalist sistem karşıtı olarak Aleviler de özellikle “Gezi İsyanındaki” kitlesel katılımıyla devrimci, demokratik, anti-kapitalist hareketlerle bütünleşme arzusunu, zulme isyan etme gücünü göstererek özgürlük ve demokrasi mücadelesini ;yeni boyutlara taşıma olanaklarını içinde barındırmaktadır.
Tarihin gösterdiği
İnanç özgürlüğü ve eşit yurttaşlık mücadelesinde, Tarih, Alevileri “tarih yapıcı hamleler” yapmaya çağırıyor. Babai isyanı, Şah Kalender İsyanı gibi “tarih yazıcılığına” işaret ediyor. Hallac-ı Mansur, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaş Veli, Kadıncık ana, Pir Seyit Rıza duruşunda “tarihin içine girme” onu“ değiştirme” büyüklüğünde düşünmeyi önemli kılıyor.
Her dönem, her tarihsel süreç kendine özgü kadrolar, talipler, analar, pirler ister. Yolun pirleri, anaları, talipleri Aleviliği, Alevi örgütlenme ve mücadelesini, onurları ve direnişleriyle geçmişten günümüze taşıyabilmişlerdir. Bugün için bize düşen, her bir Alevi bireye düşen; kendi döneminin, kendi tarihinin, Alevi Örgütlenme ve mücadelesini oluşturmaktır. Tarihselliği içinde “Yol’a baş koyan” , yol erenliği kişiliği, dönemin Alevi önder kişiliği olmalıdır. Tarihimizde miras aldığımız; “bilge, direnişçi, komün kişilik” te vücut bulan önderleri model alıp kişiliğimize yedirmeliyiz.
Yolun içinde saklı Alevi talip/önder kişiliği
Alevilik inancı, “Yol-Erkan” bütünlüğü içinde anlamını bulur.
Yol, Aleviliğin yaşamını, inancını, felsefesini içeren bütünsel bilgi değerlerini gösterir.
Erkan ise Alevilik yolu ve inancına dair kurallar, ritüeller/ayinler bütünüdür.
Yol , bir toplumsal örgütlenmenin programı, Erkan ise onun tüzüğüdür.
Alevilikte, insanı merkeze alan değer tek tek Alevi bireylerini topluluk içinde önemli kılar. Alevi kendini eğitip oluşturan, ilim(zahiri bilgi) irfan(batıni bilgi) sahibi olabilendir. Dolayısıyla Tanrı-Kul ilişkisiyle nesneleşip pasifleşen değil, Tanrı-Doğa-İnsan bütünleşmesinde bağımsızlaşıp özneleşendir.
Alevi canlar kendini inanç ve ibadetinde özgürce oluştururken; toplumsal mücadele içinde de aynı duyarlılıkla konumlandırabilmelidir. Egemen güçlerin binlerce yıldır süregelen zulmü, Alevileri çoğunlukla atıl ve kendine güvensiz yapmaktadır. Oysa bir Alevinin kendine güvenmesinden; özgürlük mücadelesi vermesinden başka kurtuluşu yoktur.
“İnsan hakta hak arar insanda
Ne ararsan var insanda
Çok marifet var insanda
Mademki ben bir insanım”
(Aşık DAİMİ)Alevilerin genel de dünya, özelde kendi tarihselliğinde kritik/zor süreçten geçtiği böylesi momentlerde kendi gücüne bilincine, örgütlülüğüne güvenmesi hayati önemdedir.
Alevi can kendi değerini bilmeli, kendini ciddiye almalıdır. kendine yoğunlaşarak döneme özgü önder kişilik yaratmalıdır.
Tefekkür edip, çile doldurmak, yeni dönemde yeni hedeflere ikrarlaşmak; Alevilerin tarihsel gerçekliğini özgürleştiren, yolun erenliği gereğidir.
Aşk ile…!
02/06/2021