BERKİN’den MİRAÇ’a…
ÇOCUKLARIMIZI ÖLDÜRÜYORUZ…
Nazım’a Mektup …
“En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır,
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız,
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür…”
diyordun ya…
Tee 1945’te,
Bursa Mahpus Damında…
*
“En güzel Çocuk büyüyecekti
Nâzım Baba…
Kara kaşlı,
Kara gözlüydü…
BERKİN’di…
O’nu biz öldürürdük…
Elinde ekmeği
düştü İstanbul’a…
“kor” olup düştü yüreğe de…
Milyonlarca yüreğe…
“Kaza kurşunu” dediler…
O kurşunun ne işi vardı
O sokakta?”
Demediler…
Devletimiz büyük ya…
Utanmayı da unuttular ya…
*
En güzel Çocuk
bir daha doğdu…
Büyüyecekti,
Nazım Baba…
Gülen yüzlüydü…
Sevecen bakışlı,
Gülen gözlüydü…
MİRAÇ’tı…
7 Yaşında düştü
Şırnak toprağına…
paramparça…
Bisikleti 4 parça…
MİRAÇ
Hz .Muhammed’in
Allahın huzuruna çıktığı gece…
“MİRAÇ Kandiliniz mübarek olsun” dendikçe
MİRAÇ’ın ruhu huzursuz edecektir vicdanları…
Varsa…
MİRAÇ:
Alevi Cemi’nin en ulvi anı,
MİRAÇLAMA…
Semaha durulduğu andır O an…
MİRAÇ ile göğe ağma anıdır
Şu an…
“Kaza” dediler…
Öyle ya,
33 Tonluk Zırhlı araç ile çarpışmıştı
20 kiloluk MİRAÇ…
Devletimiz büyük ya…
Utanmayı da unuttular ya…
*
En güzel DENİZ’e de varmıştık1972’de…
Aldılar bizden
DENİZ’imizi
bir seher vakti Mamak
Zindanında…
İntikam aldılar ya
Üç Fidan ile…
Devletimiz büyüktü ya….
Utanmayı da unuttular ya..
*
Başka bir güzel DENİZ’imizi de vurduk
İzmir’de…
Daha pek yakında…
Ege’de…
Deniz kıyısında vurduk DENİZ’i…
Zeytinleri tabakta kaldı
Zeytin gözlü DENİZ’in..
Kaza diyemediler…
Katline katil,
Katliama katliam diyemediler hala…
Devletimiz büyük ya…
Utanmayı da unuttular…
*
Dahası var
Nâzım Baba…
Dahası da var..
Mardin’de de
BERFİN çarpmıştı(!)
Zırhlı araca!
9 Şubat 2007’iydi….
Soğuktu…
Karlıydı…
BERFİN
7 yaşındaydı…
Kar tanesi olup
düşmüştü
Kadim Mardin Toprağına…
“33 Tonluk Zırhlı aracın
Ne işi vardı o sokaklarda” demediler de…
“Kaza” dediler…
Devletimiz büyük ya…
Utanmayı da unuttular ya …
*
Dahası var ya
Nazım Baba…
Bir güzel Çocuk daha doğdu.
Büyüyecekti…
CEYLAN’dı
Ceylan gözlüm…
Oğlaklarını, kuzularını otlatırken,
Ceylan olup sekerken,
Vurduk CEYLAN’ı…
Diyarbekir’de…
Roketle…
CEYLAN
paramparça…
Yürekler
Binbir parça…
Katillere “neden” sorusu sorulmadı bile…
Devletimiz büyük ya…
Utanmayı da unuttular ya …
*
En güzel Çocuk,
Çocuklar çok doğdu Nazım Baba…
Büyüyecektiler…
KORAY
MENEKŞE…
Gardaş Bacı
Semaha durmuştu..
Sivas’ta…
Cumhuriyetin temeli atılmıştı ya Sivas’ta…
İşte tam da Orada
Yaktık
Çocuklarımızı…
Şairlerimizi…
Yazarlarımızı…
Ozanlarımızı…
Sazımızı…
Sözümüzü…
Onbinlerce
“bir” olduk da yaktık ya…
Yaktık…
Elimizde Benzin,
Dilimizde “Allah-u Ekber”…
Devletimiz,
“Halkımız zarar görmemiştir şükür”
dedi ya..
Devletimiz büyük ya…
Utanmayı da unuttular ya…
*
Daha,
dahası da…
Var da…
Yürek el vermiyor ki gayrı Nazım Baba…
Ali İsmail mı desem… Ethem mı desem…
Hangi birini saysam ki…
Hangi yürekle ki…
*
En güzel Söz de henüz söylenmedi ya…
En güzel Sözü söyleyemedik ya henüz…
Beceremedik…
“BARIŞ”
diyemedik…
*
Suçlu mu…?
Herkes…
Hepimiz…
80 Milyon herkes…
80 Milyon hepimiz…
Türk, Ķürt, Çerkez, Laz…
Herkes…
Hepimiz…
Alevi, Sünni, Şafiî, Ateist…
Herkes…
Hepimiz…
Yüz yıldır beceremedik,
En güzel sözü söylemeyi,
“BARIŞ ” demeyi…
Yüz yıldır…
Kin, Nefret, Irkçılık, Dincilik …
Toma, Tank, Tüfek Hendek…
Hamasi Nutuklar…
Yangına Körükler…
*
En güzel Çocuklarımızı
öldürürdük ama…
En güzel çocuklarımızı öldürüyoruz hala …
En güzel Çocuklarımızı öldüreceğiz daha…
Doğmalarını bekliyoruz …
Necati Şahin
(18.09.2021)
alevinet12