Sivas Katliamı davasına 6 Ekim’de devam edilecek; DAD’tan duruşmaya katılım çağrısı.

Sivas’ta Madımak Katliamı’nı gerçekleştiren 3 firari sanığın yargılandığı davanın duruşmasına 6 Ekim Çarşamba günü Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek. DAD Ankara Şubesi, duruşmaya katılım çağrısı yaparak, “Saldırı sadece Alevilere değil, ezilen, ötekileştirilen her kesime yapıldı” dedi.

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen Pir Sultan Abdal etkinlikleri sırasında Madımak Oteli’nin binlerce gerici tarafından yakılması ve çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yaşamını yitirmesinin üzerinden 29 yıl geçti.

2012 yılında zaman aşımına uğratılan Sivas’ta Madımak Katliamı davasında dosyası ayrılan üç firari sanığın yargılandığı davanın duruşmasına 6 Ekim Çarşamba günü Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.

Demokratik Aleviler Derneği (DAD) 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta bulunan Madımak Otel’inde 33’ü sanatçı, aydın, yazarın yakılarak katledilmesine ilişkin yarın görülecek duruşma öncesi Ankara Dersimliler Derneği’nde basın açıklaması yaptı.  Açıklamanın yapıldığı salona, katledilen 33 kişinin fotoğrafları asılarak, ‘Madımak Kerbalamızdır’ pankartı asıldı.

Açıklamaya, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Ankara Dersimliler Derneği, Madımak Müze Komitesi ve Ankara Vartolular Derneği de destek verdi. Açıklamayı DAD Ankara Şube Eş Başkanı Mustafa Karabudak okudu.

“MUHALİF KESİMLERE YAŞAM HAKKI TANINMAMAKTA”

Madımak Katliamı’nın bundan 29 yıl önce devletin organize ettiği ve gerici, tekçi güruhun hayata geçirdiği bir katliam olduğuna dikkat çeken Karabudak şunları dile getirdi:

“Saldırı sadece Alevilere değil, ezilen, ötekileştiren her kesime yapıldı. Devletin yıllardır sürdürmekte olduğu tekçi, ötekileştirici bu zihniyetin getirisi olarak devam eden katliam politikaları, gittikçe saldırganlaşarak, muhalif kesime hiçbir can güvenliği ve yaşam hakkı tanımamaktadır. Benimsedikleri bu korkutma üzerine dayalı ayrımcı tutumları, gündelik hayatta dahi varlığını korumaktadır. Örneğin cemevlerimize yapılan saldırılar ve Alevi köylerine camii yapma pazarlığı, zorunlu din dersleri, ev işaretlemeleri, asimilasyon politikaları, okullarda Alevi öğrencilere, inancımıza hakaretler, Alevilerin kutsal mekânlarına işgal ve saldırılar olarak devam etmektedir.”

 “DEVLET KENDİ KATİLLERİNİ GÖRMEZDEN GELİYOR”

Türkiye’de hangi siyasi parti iktidara gelmişse sadece Alevilere, Kürtlere değil, demokrat muhaliflere karşı baskı zulüm, katliam ve sindirme politikalarının aralıksız devam ettirdiğini vurgulayan Karabudak sözlerine şu şekilde devam etti:

“Kendi iktidar bekası için, ülkede ağır bir baskı rejimi kurmuştur. Bu süreçte çıkarılan KHK’larla yüz binlerce insan haksız yere işinden atılmış, muhalif basın yayın organları kapatılmış, binlerce insan hukuksuz kararlarla tutuklanmıştır. Bu haksızlığa boyun eğmeyip direnenler, iktidarının saldırgan politikalarının hedefi olmuşlardı. Roboski, Ankara Gar, Suruç, Diyarbakır, Antep, Sur, Cizre ve Nusaybin’de yaşanan katliamlara bakın. Yine bu devlet kendi katillerini görmezden gelerek, cezaevlerini siyasi tutsaklarla doldurup, bir iradeyi dize getirme planları yaparak baskı, zulüm, işkencelerle, yaşanmaz olan cezaevi koşullarını, hak ihlallerini ve tecridi devam ettirerek insanlık suçu işlemektedir. Evet, bugün 2 Temmuz katliamının üzerinden 29 yıl geçti, 2012 yılında Madımak ana davası zaman aşımına uğratılarak kapatılmıştır. Gelinen süreç firari üç katil yakalanmadığı için onlar üzerinden devam etmektedir. Üç katil Almanya’dadır ve adresleri bellidir, Türk devleti can alan katilleri, katliam sanığı olarak kırmızı bülten çıkartmadığı için, yakalanıp iade edilmemektedir.”

Karabudak, yarın Ankara Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 14.00’te görülecek olan Madımak duruşmasına katılım çağrısında bulundu.

PİRHA/ANKARA

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER