HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, cemevlerine yönelik iktidar tarafından yapılan ziyaretler ile ilgili olarak, “Alevilerin ne talep ettiği biliniyor. Bütün bunlara rağmen hala Alevilerin inançsal değerleri ve ibadethaneleri yok sayılarak, bir sadaka dağıtma mantığı içerisinde Alevilere yaklaşılıyor. Bunu doğru bulmuyoruz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bütçe Komisyonu’nda, 2022 yılı bütçesine dair yaptığı konuşmada, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan paya dikkat çekerek; “7 bakanlık ve 26 başkanlık bütçesinden fazla. Diyanet bütçesinden kimler faydalanıyor? Sadece Hanefi-Sünni Müslümanlar faydalanabiliyor. Şafiiler ve Caferiler kısmen faydalanabiliyor. Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler ile hiçbir inanca mensup olmayan insanlar hiçbir şekilde faydalanmıyor. Faydalanamadıklarının tam tersine bunlara yönelik bir de Diyanet’in hışmı var” ifadelerini kullandı.
“DİYANET’İN BÜTÇESİ, 7 BAKANLIK VE 26 BAŞKANLIKTAN FAZLA”
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) sözcüsünün, “Bütçe 86 milyonu kapsamaktadır” sözüne değinen Kenanoğlu, “Bir kurum var ki, sadece bir toplumsal kesime hitap ediyor. Oldukça da desteklenen bir kurum. Diyanet İşleri Başkanlığı. Diyanet için 2022 bütçesinde öngörülen 16 milyar 98 milyon 581 bin TL. 2021’e göre 3 milyar 120 milyon artırılmış durumda. Yedi bakanlık ve yirmi altı başkanlık bütçesinden fazla. Diyanet bütçesinden kimler faydalanıyor? Sadece Hanefi-Sünni Müslümanlar faydalanabiliyor. Şafiiler ve Caferiler kısmen faydalanabiliyor. Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler ile hiçbir inanca mensup olmayan insanlar hiçbir şekilde faydalanmıyor. Faydalanamadıklarının tam tersine bunlara yönelik bir de Diyanet’in hışmı var. Onların üzerinde bir asimilasyon faaliyeti var” dedi.
“DİYANET’İN MÜSLÜMANLIĞINDA KÜRTÇE YOK”
Kenanoğlu; Diyanet’in, iktidarın siyasi hedeflerine uygun iş yapan işlevsel bir aparat halinde durduğunu söyledi. “Birçok Müslüman tarafından da Emevi İslamı, Muaviye İslamı’nın temsilcisi olarak görülüyor” diyen Kenanoğlu, şöyle konuştu:
“Örneğin Diyanet’in Müslümanlığında Kürtçe yok. Böyle bir dili hiç tanımıyorlar. Hiçbir din hizmetinde Kürtçe hizmet verilmiyor. Kürt Dil Platformu Ekim 2020’de Diyanet’e dilekçe yazarak, dini hizmetlerinin Kürtçe de verilmesini talep etti. Ancak bu talepler de yerine getirilmedi. Ayetlere ilişkin diğer dillerde mealler bulunurken, Kürtçe olan yerlerde de kaldırıldı. Diyanet’in din görevlileri yine Kürtler üzerinde güvenlikçi politikalarını sürdürüyorlar.
Son zamanlarda Kürt din alimlerine yönelik operasyonlar yapıldı. Din insanları bu operasyonda gözaltına alındı. Bu da, “Bizim Müslümanlığımızı kabul etmiyorsanız, yoksunuz” anlamına geliyor. Diyanet’in, her ne kadar laikliğin gereği olarak kurulduğu iddia edilse de esas amacı toplumu din üzerinden kontrol etmektir. Laik olan hiçbir ülkede böyle bir kurum yok. Yalnızca statükocu laikliğin, yani yasakçı laiklik anlayışının benimsendiği ülkelerde var ki bu da bizim ülkemiz. Gerçek laikliğin uygulandığı ülkelerde dinler, inançlar çok özgür. Hatırlarsanız, bu ülkede baş örtüsü yasağı varken, laikliğin gerçek anlamda uygulandığı ülkelerde baş örtülüler çok rahat şekilde gidebiliyorlardı. Sorun laiklikte değil, laikliğin uygulanışında, gerçek laiklik meselesinde. Laiklik, demokratik bir cumhuriyetin gereğidir.”
“TÜRKİYE’DE BİR ALEVİ GERÇEKLİĞİ VAR”
Türkiye’de bir Alevi gerçekliğinin olduğunu belirten Kenanoğlu, “İbadethanesi cemevi, toplu ibadeti cem, orucu Hızır ve Muharrem, kıblesi insan-ı kamil, kutsal dağı, taşı, ormanı, suyu olan, temelinde doğa sevgisi ve kutsiyetine dayalı Hızır inancı olan bir Alevi gerçeği var. Oysa Diyanet ve topyekun devlet, iktidar bu gerçeği görmüyor; tam tersine Alevilerin ibadethanesi olan cemevlerine karşı, “Bizim kırmızı çizgimizdir. Asla ibadethane olarak kabul etmeyiz” diyebiliyor. Bu bütçeye Alevilerin vergileri de gidiyor. Diyanet buradan da payını alıyor” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLERE SADAKA MANTIĞIYLA YAKLAŞILIYOR”
Kenanoğlu son olarak, Cumhurbaşkanı yardımcısının geçen yıl Aleviler ile ilgili olarak “Çok iyi aşure dağıttıklarını” ifade eden konuşmasına değinerek; şunları söyledi:
“Hakikaten komediydi. Bilmiyorum bu sene ne anlatacaklar? Cumhurbaşkanı dün konuşmasında 58 ilde bin 585 cemevini ziyaret ettik, dedi. Bu ziyaretlerin sebebi neydi? “Bir ihtiyacınız var mı?” sorusu. Bunun cevabı aslında boya, badana, tuğla, beton ihtiyacınız var mı? “Cemevlerine statü istiyoruz” denildiğinde, “O bizim işimiz değil. O başka iş” cevabını aldılar. Oysa bu iktidar Aleviler ile ilgili yedi çalıştay yaptı. Ben de o dönem Alevileri temsilen kurum başkanı olarak o masada oturanlardan birisiydim. O çalıştayların sonunda Alevilerin ne talep ettiği biliniyordu. Bütün bunlara rağmen hala Alevilerin inançsal değerleri ve ibadethaneleri yok sayılarak, bir sadaka dağıtma mantığı içerisinde Alevilere yaklaşılıyor. Bunu doğru bulmuyoruz. Diyanet’in bütçesini de tutumunu da kabul etmediğimizi ifade etmek istiyoruz.”
PİRHA/ ANKARA