Cumartesi, Ekim 11, 2025

İntihar eden kadın yoktur, intihara sürüklenen kadın vardır

Her kadın intiharı, erkek kirinin, irin ve lağımının içinde yaşamaya devam etmeme onurunu taşır içinde.  Salyalı şehvetengiz erkek nefesinin önünde diz çökmemenin, boyun eğmemenin bedelidir kendini öldürmek…

İntihar eden kadın yoktur, intihara sürüklenen kadın vardır. Tek bir kadın intiharı yoktur ki arkasında bir erkek sebep bulunmasın. İntihar eden bütün kadınlar bir erkeğin, bir erkek ailenin, bir erkek geleneğin, bir erkek toplumun, bir erkek yasanın, bir erkek devletin marifetiyle çoğu zaman bunların tümünün iş birliği ile organize bir şekilde kendisini teslim etmeye zorlanır. Ya bedenini, aklını, ruhunu, düşlerini teslim edecektir bu azgın erkek iştaha ya da canıyla bedeni arasındaki ilişkiyi bir itiraza, bir direnişe dönüştürecektir. Asla boyun eğdiğinden değildir, canından vazgeçişi kadının. Hiçbir kadının intiharı bir erkeğin intiharına benzemez. Hiçbir kadın intiharı erkeğinki gibi zavallılıktan, çaresizlikten, vazgeçmişlikten, umutsuzluktan, yaşama kayıtsızlıktan, suçluluktan, kaybetmeye dayanamamaktan, bencillikten kaynaklanmaz. Her kadın intiharı, bedeli canla ödenmiş dehşetengiz bir direniş, muazzam bir itirazdır. Her kadın intiharı, erkek kirinin, irin ve lağımının içinde yaşamaya devam etmeme onurunu taşır içinde.  Salyalı şehvetengiz erkek nefesinin önünde diz çökmemenin, boyun eğmemenin bedelidir kendini öldürmek. Kirli şehvetle kıvranan erkek kasığına indirilmiş bir tekmedir. Bir idam sehpasına çevrilmiş yaşamın orta yerinde celladının yüzüne tükürüp altındaki sandalyeye tekmeyi savurmaktır.

Her devlet, mutlak erkektir. Her erkek, en az biraz devlettir. Evlerimizde, sokaklarımızda, aklımızda, duygularımızda örgütlediğimiz, büyüttüğümüz erkek devlet ve devlet erkek iş birliği kadınlar için her gün yeni idam sehpaları kuruyorken erkeklik kuşanmış vicdanlarımız ve ruhlarımız ne Kandıra’da kutsal devletin bir cezaevi hücresinde canından vazgeçen (ya da öldürülen) Garibe’nin ne Amed’de şehrin orta yerinde intihar eden Evin’in attığı onca çığlığı duydu, ya da duymazdan geldi. Devletin ve erkeğin bütün cehennemi imtihanlarından geçen iki kadın birer gün arayla peş peşe intihar etti. Bir cezaevinin en muazzam bir şekilde kuşatılmış bir hücresinde bir kadın koca bir devlete karşı direnmişken, yaşadığı tacizi, cinsel saldırıyı ifşa etmişken biz nasıl oldu da bu kadar sessiz, bu kadar bigane kaldık buna? Nasıl kıyameti koparamadık bütün hesaplarımızı, bütün işlerimizi, parti kongrelerini, meclis faaliyetlerini koyup bir kenara koşturamadık o cezaevinin önüne. Hadi faşizm var, gücümüz yetmedi diyelim o cezaevinin önüne ulaşmaya, o erkek hücreden Garibe’yi alıp çıkarmaya. Peki, onca direnişin boy verdiği, kadın mücadelesinin kıblesi olan bir şehirde, kendi şehrimizde bir erkeğin bir kadına yaşamı hapishaneye çevirmesini, onu adım adım ölüme sürüklemesini nasıl engelleyemedik? Bu kadar çığlık çığlığa yardım isterken Evin, elimizi uzatsak değecek, yüzümüzü dönsek nefesini yüzümüzde hissedeceğimiz kadar uzaklıktaydık ondan, bir idam sehpasına dönen evinden.

Devletin bütün zulümlerine, hapishanesine, işkencesine, işsizliğe, açlığa mahkum etmesine direnmiş bir kadının yanı başımızda duran, şair payesi verilmiş bir erkek tarafından adım adım ölüme götürülmesine nasıl seyirci kaldık? Siyasette, sanat çevrelerinde, edebiyat çevrelerinde muteber erkek olarak payelendirilen daha kaç erkeğin, daha kaç kadınının idamının darağaçlarını, yağlı urganlarını hazırlamasına seyirci kalacağız? Devlet yapar, biliriz. Devletin bunu yaptığını sadece kadınlar değil biz erkekler de iyi biliriz. İyi bildiğimiz için de öyle ya da tedbirimizi alırız, bir direniş hattı kurarız. Ama ya kendi içimizdeyse devlet onunla nasıl baş edeceğiz? Yanı başımızdaki erkeğin, içimizdeki erkekliğin de bunu yaptığını, hem de en az devlet kadar, devlet gibi ve devletçe yaptığını ne zaman, hangi vakit nerede, nasıl tartışacağız. Mahallemizdeki erkekleri, kendimizi bununla yüzleşmeye ne zaman davet edeceğiz?

İlham Bakır

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz