Alevi kurumlarından ‘ticarethane ve fatura’ tepkisi: İki ayrı adliyede dava açtılar

‘Ticarethane’ statüsünde görülen cemevlerine gelen yüksek elektrik faturalarına tepki gösteren Alevi kurumları, İstanbul Anadolu ve İstanbul Adalet Sarayı’nda bir kez daha dava açtı. Kurumlar adına yapılan ortak açıklamada, “Kimsenin insafına bırakmadan, kimseden fazla değil, eşit yaşam ve inanç hakkı için mücadele ediyoruz. Ve kendimiz için ne istiyorsak, bu topraklarda yaşayan her inanç, her kültür ve her birey için aynı koşulları istiyoruz” mesajı verildi. 

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) cemevlerine gelen elektrik faturalarının ‘ticarethane’ statüsünde tarifelendirilmesine tepki göstererek, bir kez daha yargıya başvurdu. İstanbul Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı ile Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Alevi Kültür Dernekleri (AKD) ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (ABF) ortak açıklama yaptı.

“İBADETHANELERİMİZE SAYGI İSTİYORUZ”

“Varlığımızdan bile rahatsız olan bir iktidar ile karşı karşıyayız” diyen ABF Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, Alevilerin eşit yurttaşlık mücadelesinin devam ettiğini belirtti. Güzelgül, “Cemevlerin yasal statü verilmesi ile zorunlu din derslerinin kaldırılması yönündeki mücadelemiz yıllardır devam etmektedir. Amacımız Diyanete biat etmek değildir. Diyanetten de hiçbir beklentimiz yoktur. Cemevlerinin ticarethane olarak değil bir ibadethane olarak görülmesi ve eşit yurttaşlık hakkı noktasında devleti uyarıyoruz. Biz kendi ibadethanelerimize saygı istiyoruz. Hakkı, hukuku, adaleti, barışı, insana değeri, kardeşliği inşa etmeye çalışıyoruz. Vermiş olduğumuz mücadele yalnız Aleviler için değil. Bu topraklarda yaşayan herkes için mücadele ediyoruz” dedi.

“DEVLETİN GÜCÜNÜ GÖSTERMEKLE HİÇBİR ALEVİ’YE GERİ ADIM ATTIRAMAZLAR”

PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan ise cemevlerinin ticarethane olarak görülmesine itiraz ettiklerini belirterek şunları söyledi:

“İtirazımız, cemevlerine gelen faturaların yüksek olmasına değil, cemevlerinin ticarethane statüsünde görülmesidir. Biz bu ülkenin kurucu unsurlarıyız. Kadim bir inancız. Devlet bizi tanımak zorundadır. Devlet dergahlarımızı ele geçirmiş durumdadır. Alevilerin eşit yurttaşlık mücadelesi yüzyıllardır devam etmektedir. Cemevlerimiz ticarethane olarak görüldüğü müddetçe hiç kimse elektrik faturalarını ödemeyecektir. Nazımiye Kaymakamı “Devletin gücünü göstereceğiz” diyor. Biz devletin gücünü ve ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Sivas’tan da, Gazi’den de, Kerbela’dan da çok iyi biliyoruz. Devletin gücünü göstermekle hiçbir Alevi’ye geri adım attıramazlar.”

“TİCARETHANE KAPSAMINDA FATURA ÖDÜYORUZ”

Kurumlar adına ortak açıklamayı ise ABF’den Dilek Güneş okudu. Açıklamanın tamamı şöyle:

“Biz Aleviler ülkemizde barışın sağlanması, sosyal laik bir hukuk devletinin kurumsal hale gelmesi, eşit yurttaşlık temelinde, tüm inançlara ve ibadethanelere eşit davranılması talebimizi yıllardır her alanda dile getiriyoruz. Yıllardır devletin dini olamayacağına, inanmayanlar da dahil herkese saygı duyularak, bu ülkenin eşit yurttaşlık haklarına sahip olması gerektiğine dair mücadele veriyoruz. Bu mücadelede, taleplerimizden bazıları, sadece bir inanca hizmet eden, açıklamalarıyla toplumu kutuplaştıran, eğitimden günlük yaşama kadar her alana müdahale eden Diyanet İşleri Başkanlığının kapatılmasıdır. Bütçesiyle, bu topraklarda yaşayan insanların verdiği vergilerin en çoğunu alan bu kurum, bizim vergilerimizle camilerin tüm giderlerini karşılıyor. Bizler ise ibadethane olmamıza rağmen, ticarethane kapsamında fatura ödüyoruz.

“HAKSIZLIĞIN KARŞISINDA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Çabamız; faturamızın ödenmesi ya da Diyanet İşleri Başkanlığının bizi tanıması değil! Çabamız, bu ülkede yaşayan, vergisini veren herkesin ve her kurumun eşit şartlara sahip olmasıdır.
Anayasanın 10. maddesi, devletin tüm inançlar karşısında eşit mesafede olmasını teminat altına almıştır. Hiç bir inanç kendini kanıtlamak zorunda değildir ve o inançtan olmayanlarca tanımlanamaz. Bu anayasal hak nedeniyle gerek biz Alevilerin, gerekse diğer tüm inançların tanımlanmaya değil, inandıkları gibi, eşit yurttaşlık haklarına ihtiyacı vardır. Fakat gelin görün ki, günümüz iktidarı inancımızı çıkarları doğrultusunda tanımlamaktan çekinmemektedir. Bir yandan kendi elleriyle cemevleri açarken, bir yandan ibadethanelerimizin temel giderleri “ticarethane” statüsünde faturalandırmaktadır.

Bizlere yüzyıllardır gösterilmeyen adaleti sağlamak için her alanda mücadele veriyoruz. Kimsenin insafına bırakmadan, kimseden fazla değil, eşit yaşam ve inanç hakkı için mücadele ediyoruz. Ve kendimiz için ne istiyorsak, bu topraklarda yaşayan her inanç, her kültür ve her birey için aynı koşulları istiyoruz. Bunun için de yapılan her haksızlığın karşısında durmaya devam edeceğiz.

Kaynak: PİRHA / İSTANBUL

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER