AKD Genel Sekreteri Seher Songül Yılmaz, Antalya’da bulunan ve unutulmaya yüz tutmuş Alevi-Bektaşi tekke, türbe ve ziyaretgâhlarına sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Aşurelerimizi ya da bir Hızır Cemi’ni buralarda yürütebiliriz. Buraları canlandıralım ki yaşasın. Yoksa bizim inancımıza, kültürümüze, geçmişimize, tarihimize ait yerlere gelirler minarede koyarlar, oralarda ezan da okurlar, namaz da kılarlar” dedi.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Sekreteri Seher Songül Yılmaz, Antalya’da bulunan ve unutulmaya yüz tutmuş Alevi-Bektaşi tekke, türbe ve ziyaretgâhlarına ilişkin konuştu.
Yılmaz, tekke, türbe ve ziyaretgahların Alevi toplumunun kültürü, inancı, değeri ve tarihi olduğunu belirterek, buralara sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda lokma paylaşımlarının, cemlerin bu tür yerlerde yapılabileceğine de işaret eden Yılmaz, böylelikle oraların canlandırılabileceğini söyledi. Yılmaz konuşmasının devamında, bu değerlere sahip çıkılmadığı taktirde başka inançların gelip oralara minareler dikeceğini, ezanlar okuyacağını ve özünden koparacağını da aktardı.
“DERGAHLARIMIZIN BİZE VERİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Sözlerine Antalya’da bulunan dergahların genel durumundan bahsederek başlayan Yılmaz; “Burada bulunan Hacı Bektaş Veli Dergahımız, Abdal Musa, Şah Kulu Dergahımız gibi birçok dergah Kültür Bakanlığı’nın himayesinde. Gayet temiz, nezih ve düzenli olarak korunuyor. Biz bu dergahların bize verilmesini istiyoruz ama bize verildiği zaman ne kadar sahip çıkabiliriz bu da bir ayrı bir tartışma konusu aslında. Kâfi Babayı örnek vermek isterim. Çocukluğumda gittiğim bir yerdi orası. Pırıl pırıl harika bir yerdi ama bugün maalesef sahipsiz kaldı. Bu yerlere sahip çıkmak zorundayız. Bir kere buraların temizliğini, bakımını yapmak durumundayız, kitlesel katılımlar sağlamak durumundayız” şeklinde konuştu.
“BURALARA SAHİP ÇIKMAZSAK GELİP MİNARE DE KOYARLAR, EZAN DA OKURLAR”
Dergahlara, türbelere, ziyaretgahlara Alevi toplumunun yeterince önem vermediğini söyleyen Yılmaz, bu tür inanç yerlerine sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.
Yılmaz son olarak, “Aşurelerimizi ya da bir Hızır Cemi’ni buralarda yürütebiliriz. Buraları canlandıralım ki yaşasın. Yoksa bizim inancımıza, kültürümüze, geçmişimize, tarihimize ait yerlere gelirler minarede koyarlar, oralarda ezanda okurlar, namazda kılarlar. Bunun önüne geçemeyiz. Yarın bizim çocuklarımıza buralarla ilgili daha başka hikayeler uydurup anlatırlar, bu hep böyle oluyor çünkü. Antalya’da Alevi bileşenleri ile bu konuyu mutlaka paylaşacağım ve bu alanda ne yapabiliriz, buralara nasıl sahip çıkabiliriz, buraları tekrar nasıl kazanabiliriz bunların yollarını arayacağım” dedi.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA