Êlih’te 1993’te katledilen ve 12 Aralık’ta görülecek DEP Mêrdîn Milletvekili Mehmet Sincar’ın davası zaman aşım ile karşı karşıya, açıklama yapan ailesi davanın peşini bırakmayacağız dedi
Kürtlere yönelik katliamlarda yaygınlaşan cezasızlığı bir örneği olan “zaman aşımı” birçok önemli davada uygulanırken o davalardan biri de 4 Eylül 1993’te katledilen Demokrasi Partisi (DEP) Mêrdîn Milletvekili Mehmet Sincar davası. Dava zaman aşımı riskiyle karşı karşıya kalırken, Hizbullah hükümlüsü Cihan Yıldız’ın sanık olduğu dava 12 Aralık’ta görülecek.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 1993’te Êlih’te (Batman) katledilen Sincar davasındaki gelişmelere ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Sincar’ın eşi Cihan Sincar, oğulları Ferhat ve Felat Sincar da katıldı.
Yüzleşme olmadan unutulmaz
Toplantıda konuşan Beştaş, 4 Eylül 1993’ten bugüne hukukun tecelli etmediğini belirterek, “Adalet yerini bulmadı, bu parlamentonun bir üyesinin katilleri hala yargı önüne çıkarılmadı, hak ettikleri cezalar verilmedi” diyerek dava sürecini anlattı ve “Adaletsizlik ise yüzleşme olmadan, hakikatler ortaya çıkartılmadan unutulmuyor ve unutulamaz” dedi.
Devlet katilleri bulmak istemiyor
Devletin sorumluları açığa çıkarmadığını ifade eden Beştaş, “Şunu hemen söyleyeyim ne katil yakalandı ne arandı ne de bu olayın peşine düşüldü. Nereden anlıyoruz, 93 yılında bir suikast var, 2001 yılına kadar tek bir kişi yargı önüne çıkarılmadı. Devlet, TBMM üyesini katledenleri bulmadı. Bulamadı demiyorum, devlet bir cinayeti aydınlatmıyorsa, aydınlanmasını istemiyordur. Tıpkı yakın dönemde Tahir Elçi cinayeti gibi. 2001 yılında Hizbullah’a yönelik bir operasyon yapıldı ve bu dava Cihan Yıldız isimli bir Hizbullah tetikçisine yüklendi ve o dava hala devam ediyor. Cihan Yıldız, Mehmet Sincar’ın da katledilmesinden müebbet hapis cezası aldı ve sonra Hizbullahçıların tamamının tahliye edildiği bir anlaşma sonucunda, Cihan Yıldız da tahliye edildi. Müebbet hapis cezası olduğu halde Cihan Yıldız şu anda serbest. Sürecin ayrıntılarına girmeden söyleyeyim. AİHM DGM’de askeri yargıç olması sebebiyle, adil yargılama hakkı konusunda Hizbullah sanıklarının değil, bütün o dönem yargılananların hepsinin adil yargılanmadığına hükmetti ama tahliye olanlar sadece Hizbullah sanıkları oldu” dedi.
Yargılamak yerine koruyorlar
Davanın 12 Aralık’ta Diyarbakır devam edeceğini aktaran Beştaş, “Asıl sanıklar asıl katiller neden korunuyor? Kim bunlar? Bir kere ‘Susurluk Raporu’nu ve o dönem ortaya çıkan belgeler, bilgiler ve ifşaatları sadece bir referansla hatırlatmak istiyorum, Mehmet Ağar, JİTEM elemanı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, Alaattin Kanat, İsmet Yeşilmen, Adem Yakın, Mesut Mehmetoğlu hakkında hala dava açılmadı. Susurluk Raporu’nda bilgiler belgeler ortaya çıktığı halde, Mehmet Sincar’ın katledilmesinin arkasındaki bu isimler soruşturulmadı, yargılanmadı ve korunuyor” diyerek dosyaya bu isimlerin dahil edilmediklerini belirtti.
Zaman aşımı için gün sayıyorlar
“İktidarlar değişti, başbakanlar değişti, cumhurbaşkanları değişti ama Mehmet Sincar’ın katiline yönelik yaklaşım değişmedi. Bu şu demek, eğer ölen Kürt ise, katledilen muhalif ise, bu ülkede hukuk işlemiyor, adalet tecelli etmiyor” diyen Beştaş, “Mevcut yargı pratiği, yargının tamamen taraflı ve bağımlı olmasını dikkate aldığımızda, zamanaşımı kararını bir an önce vermek isterler. Şu ana kadar işlem yapmayanlar, şimdi gün sayıyorlar” diyerek buna karşı mücadelelerinin süreceğini belirtti.
‘Torunlarım peşini bırakmayacak’
Cihan Sincar ise, Kürtçe yaptığı açıklamada eşinin katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçtiğini belirterek, “Çocukları henüz küçüktü, bugün torunları oldu. Bugün Mehmet’in torunları failleri arıyor. 30 yıldır çalmadığımız kapı kalmadı. Ancak bütün kapılar yüzümüze kapatıldı. Mehmet iki kez katledildi. Bir kere karanlık güçler katletti, ikinci kez zamanaşımı katledecek. Bu karanlık güçlerin arkasında büyük bir güç olmasaydı, milletvekili sokak ortasında katledilmezdi. Onları evlerinden kaçıramazlardı” şeklinde konuştu. Failleri aramaktan vazgeçmeyeceğini vurgulayan Sincar, “Ömrüm yetmezse çocuklarım var, çocuklarımın ömrü yetmezse, torunlarım var. Sonuna karar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
ANKARA
#Sincar #davasında #zaman #aşımı #riski #Aile #Mecliste #açıklama #yaptı