Toplumun depreme dair notları

Toplum, muhaliflerin kendi öz gücüyle oluşturduğu dayanışmayı daha hızlı içselleştirmiş, toplumun örgütlü gücüne olan inanç bir kez daha yücelmiştir. İktidarın en korktuğu şey de tam olarak toplumun kendiliğinden bir dayanışmayı hızlıca örgütlemiş olmasıydı

Cem Şahin

Şu ara iktidarca fazlaca kullanılır olagelen not tutmak mevzusunun toplum cephesinden de belli bir karşılığı olacağı açığa çıkmış vaziyettedir. Çünkü vaziyet odur ki; Türkiye’de devlet denilen şebeke, en kritik anlarda varlığını daha aleni bir düzeyde göstermesi gerekirken olaylara yeterli bir görünürlük katamamıştır. Deprem alanlarında kendi suretinin toplumca oluşturulan dayanışma ağlarından daha az hissedilmesinden rahatsız olan Erdoğan kendinden daha görünür olan dayanışma ağlarını bundan ötürü tehdit etmiş, zamanı geldiğinde tuttuğu notların hesabını soracağını dile getirmiştir. Tartışmamızın ana bağlamını oluşturacak bu husus not tutma ve hesap sorma inisiyatifinin sadece devlete has bir kabiliyet olmadığını, halkların da devletin yapıp ettiği veyahut yapmadığı şeyler üzerine bir tartışma yürüttüğünü izah etmeye çalışacaktır.

Toplumun tuttuğu notlar devletin deprem felaketiyle oluşmuş krizi ne denli bir beceriyle karşıladığı ya da karşılayamadığı üzerine tutuluyor. Toplum felaket sürecinin ilk aşamalarından bu zamana değin devletin krize müdahale etme tarzını acı bir deneyimle de olsa kavramış gibi görünüyor. Hepimizin hatırlayacağı üzere toplumun ilk refleksi deprem bölgesinde hiçbir devlet görevlisinin bulunmaması ve yeterli yardımın olmayışı üzerineydi. Özellikle ilk 2-3 gün hiçbir akut ekibin deprem bölgelerinde bulunmuyor oluşu yıllardır vergi ödenen, halkını her türlü kötülüğe karşı koruması gerektiği bilinen devleti sorgulanır bir hale getirmiş, toplum devletin ne işe yaradığını bir kez daha tartışır olmuştur. Toplum bu tür süreçlerin devletin kudretli esamesiyle bir an önce hallolmasını beklerken devlet korunaklı kurumlarından çıkamamış, krizin sorumluluğunu toplum üstlenmiştir. Bu toplumun felakete dair tuttuğu ilk nottu. İktidar bu süreçte kendi resmiyetine hakaret olarak algıladığı dayanışma topluluklarının süreci manipüle ettiğini öne sürmüş, yetmemiş halkça oluşturulan kriz masalarına kayyum atamıştır. HDP başta olmak üzere muhalif toplulukların halka yardım götüren TIR’larına el konulmuş, kendi iktidarına eleştirel tutum alan herkes afete rağmen kriminalize edilmeye çalışılmıştır. Devletin saramadığı yaraları kendi karşıt gruplarının sarması iktidar cenahını o kadar öfkelendirmiş olacak ki bunu dile getiren herkes iktidarın hedefi haline getirilmiştir.

Halkın kendi kendine örgütlediği pratikleri hazmedemeyen Erdoğan her fırsatta tehditler ve küfürler savurmuş, lakin her şeye rağmen dayanışma kendi kudretini yaşanılır kılmıştır. Toplum, muhaliflerin kendi öz gücüyle oluşturduğu dayanışmayı daha hızlı içselleştirmiş, toplumun örgütlü gücüne olan inanç bir kez daha yücelmiştir. Toplumun depreme dair belki de en önemli notlarından birini bu oluşturuyor. Kİ iktidarın en korktuğu şey de tam olarak toplumun kendiliğinden bir dayanışmayı hızlıca örgütlemiş olmasıydı. Yan yana gelip yaralarını beraber saran deprem mağdurlarının oluşturduğu yatay inisiyatif devlet cephesinden paranoyaya sebep olmuştur. AKP iktidarı açığa çıkmış dayanışmanın oluşturduğu örgütlülüğün kendini hedef alacağını bildiklerinden ötürü öfkenin adresini mültecilere mıhlamış, yetmemiş linç kampanyaları ile birçok kişinin şiddet görmesine yol açmıştır. Bu ülkede yaşayan herkes AKP iktidarının mesul olduğu felaketlerin sorumluluğu aldığı bir döneme şahitlik yapmamıştır. Zira AKP iktidarı kendi dışındaki herkesi suçluluk kisvesi altında tutarak neden olduğu garabetleri dış güçler vb yöntemlerle her daim manipüle etmiştir. AKP iktidarının muhalif güçleri deprem bölgesinin dışına çıkarmak istemesinin en temel nedenini de bu detay oluşturmaktadır.

Çünkü muhalif güçler suçun bizatihi devleti yönetenlerin politik tutumları sonucu yaşandığını, kentleri ranta açan AKP iktidarın başat sorumlu olduğunu biliyor ve ona göre hareket ediyorlar. Bu hakikatin sonucu olarak sorulacak hesabın korkusunu yaşayan AKP iktidarı fazlaca endişelendiği için muhaliflerin deprem bölgesindeki çalışmalarını elinden geldiği kadar engellemeye çalışıyor. Halkın depreme dair tuttuğu notların kayda değer bir kısmını da bu oluşturuyor. Çapsız övünmeleri ve narsist tavırlarıyla ihtişamlılık pozu kesen AKP iktidarı her krizde olduğu gibi bu krizde de mahkûm olmuş, gerçek dayanışmayı kendi imajı pahasına yok saymak istemiştir. Bundan ötürü de muhalifler ve toplum arasındaki bağı kesmek istemektedir. Hiç şüphesiz neoliberal atmosferin tüm yerküreyi tahakkümünde tutmak istediği bir çağda liberal bireyciliği aşan kolektif bir örgütlenme inşasının hızlıca gerçekleşiyor oluşu iktidarları korkutur. Bundan ötürü deprem gibi kötü bir vesileyle ortaya çıkmış olsa da kapitalist uygarlığın tüm iktidar tekniklerine rağmen halkın toplumsal yönünü alt edememesi tutulan not ajandasının diğer en umutlu detayını oluşturmaktadır. Devletin tuttuğu notlara karşılık halkın da kendi deneyimleri üzerinden tuttuğu çetelenin devlet ve işleyişine dair bundan sonra daha güçlü bir hafıza oluşturacağı şüphe götürmez. Toplum özellikle AKP ile birlikte devletin devletten çok seçici bir azınlığın tekeline teslim olmuş bir şirket olduğunu, krizlere cevap olmaktan çok neden olduğunu, halkın tek dostunun kendinden olan başka halklar olduğunu, devletin kâr hırsının her şeyi öncelediğini, iktidar sahiplerinin tek yaptıkları şeyin kendi siyasal bekalarını kurtarmak olduğunu görmüş ve kendi deprem ajandasına not düşmüştür.

Velhasıl deprem bir kez daha toplumun kendi yönetimini devlet dışı mekanizmalar üzerinden örgütlemesi gerektiğini kanıtlamış, devleti yöneten patronların rant hırslarının kurbanı olan milyonlar başka bir dünyanın mümkünlüğünü deneyimlenmişler. Bunun ötesine mevzilenmek, bu devleti bütün kurumlarıyla ele geçirmiş Erdoğan despotizminin tehditlerine karşı koymak ve yeni yaşamın tohumlarını şu an ki dayanışma ruhuyla bugünden kurmaktan gayrı bir çıkış yolu bulunmamaktadır. Tuttuğumuz notları bu dönemde yapılan haksızlıklar ve AKP iktidarının tutumları üzerine daha fazla yazıp çizerek çoğaltmak en istikrarlı çabamız olmalı. Son not: Dayanışma yaşatır!

#Toplumun #depreme #dair #notları

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER