İsmail Saymaz’ın bugün Halk TV’deki köşe yazısında aktardığına göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, uzun süredir dile getirdiği “Alevi hassasiyeti” söylemi kapsamında 11 Ekim’de Hacıbektaş’ta yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. Bahçeli, “kendi imkanlarıyla” satın aldığı araziyi Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu’na bağışladı. Arazi üzerine bir cemevi ve külliye inşa ettiriliyor.
Bahçeli’nin açılışta “Alevi açılımı” adı altında mesajlar vereceği belirtiliyor.
Devletin Kurduğu Kuklalar
Saymaz’ın yazısında dikkat çektiği gibi, Bahçeli son dönemde CEM Vakfı yöneticileri, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve bazı Alevi kimlikli siyasetçilerle görüşmeler yaptı. Fakat bu kurumlar ve kişiler Alevi toplumu tarafından temsil organları olarak görülmüyor. Aksine, devlet eliyle kurdurulmuş işbirlikçi yapılar olarak değerlendiriliyor.
Bu nedenle Alevi kurumları, Bahçeli’nin girişimini “açılım” değil, Alevi hareketine devlet müdahalesi olarak niteliyor.
Beştepe’de Asimilasyon Planı
İsmail Saymaz’ın aktardığına göre Beştepe’de hazırlanan ve Erdoğan’a sunulacak olan raporda, Alevi toplumunun sorunlarını çözmekten çok, taleplerini devlet denetimi altına alma hedefi göze çarpıyor. Rapor; kamuda ayrımcılık, cemevlerinin statüsü ve “Alevi-Bektaşi İnanç Başkanlığı” gibi başlıklar içeriyor. Ancak bütün bu öneriler, Alevilerin kendi kurumlarıyla değil, devletin belirlediği aktörlerle muhatap alınması anlamına geliyor.
“Samimiyet Yokken Açılım Olamaz”
Alevi toplumu, Bahçeli’nin Hacıbektaş’ta açacağı külliyeyi, bir inanç mekânı değil, asimilasyonun yeni sembolü olarak görüyor.
11 Ekim’de yapılacak açılış, Alevilere eşit yurttaşlık değil, asimilasyonun yeni perdesidir.