Demokratik Alevi Kadınlar Birliği, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yaptığı basın açıklamasında, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin küresel bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı. Açıklamada, şiddet sorununun yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda sistematik bir sorun olduğu belirtilerek, bu durumun mücadelelerinin temelini oluşturduğu ifade edildi.
Açıklamada, dünya genelinde devletlerin eril ve milliyetçi politikaları altında kadınların ağır bedeller ödediği, savaşlar ve ekonomik eşitsizliklerin kadınları hedef haline getirdiği dile getirildi. Özellikle Ortadoğu’daki krizlerin kadınları daha fazla etkilediği, Türkiye’de ise siyasi aktivist kadınların maruz kaldığı baskıların acı bir gerçek olarak hatırlatıldığı belirtildi.
Almanya’daki kadın cinayetleri ve ev içi şiddet vakalarının artışına dikkat çekilerek, devletin bu konuda daha etkin ve önleyici bir strateji benimsemesi gerektiği vurgulandı. Kadın sığınma evleri ve destek ağlarının yetersiz kaynaklarla çalıştığına da dikkat çekilerek, hükümetlerin bu sorunları çözmek için somut adımlar atması gerektiği belirtildi.
Demokratik Alevi Kadınlar Birliği, kadınların korunması için koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini, erkeklere yönelik eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini savundu. Ayrıca, göçmen kadınların özel risk altında olduğuna dikkat çekerek, devletin bu gruba yönelik koruma taahhütlerini artırması gerektiği ifade edildi.
Açıklamanın sonunda, kadın mücadelesinin her gün devam etmesi gerektiği, kadınların birbirine destek olması ve öz savunmalarını geliştirmeleri gerektiği vurgulandı. Kadına yönelik şiddete karşı ortak mücadele çağrısı yapılarak, erkeklerin de bu konuda sorumluluk alması gerektiği belirtildi.