Suriye’nin Humus kentinde Alevi sivillere yönelik mezhep temelli saldırılar son 48 saatte yeniden yoğunlaşarak, bölgede kimlik temelli şiddetin örgütlü bir biçimde devam ettiğini gösterdi. Saldırılarda evler ateşe verildi, siviller kaçırıldı ve yaralanmalar meydana geldi. Avrupa Arap Alevileri Federasyonu, uluslararası topluma acil bir çağrı yaparak, sessizliği siyasi bir tercih olarak nitelendirdi.
Federasyonun açıklamasında, Humus’ta Alevi sivillere yönelik saldırıların sistematik Alevi karşıtı nefret kampanyalarının bir parçası olduğu vurgulandı. Son olaylarla birlikte, sivil silahlı gruplar ve mezhepçi milisler tarafından gerçekleştirilen saldırıların münferit değil, planlı ve örgütlü bir şiddet dalgası olduğu belirtildi. Uluslararası toplumun sessizliğinin bu durum karşısında kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Alevilere yönelik saldırılar, zorla yerinden etme, işkence ve toplu infazlar gibi ağır insan hakları ihlalleri olarak tanımlanıyor. Ancak, bu suçların belgelenmesine rağmen uluslararası aktörlerden kayda değer bir yanıt gelmediği eleştirildi. Avrupa Arap Alevileri Federasyonu, uluslararası toplumdan Birleşmiş Milletler aracılığıyla bağımsız bir soruşturma mekanizması kurulmasını ve Alevi toplumunun yüksek risk altındaki bir grup olarak tanınarak koruma programlarının devreye sokulmasını talep etti.
Federasyon, mezhepsel şiddeti teşvik eden yapılara karşı net ve yaptırıma dayalı bir politika benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Alevi toplumu, varlığını ve insan onurunu savunma kararlılığında olduğunu belirterek, yaşananların yalnızca Alevilerin değil, insanlık onurunu savunan herkesin meselesi olduğunu ifade etti.