FEDA Kongresine bir bakış

22 Ocak Günü FEDA 7. Kongresi yapıldı. Öncülü olan Kürdistanlı Alevler Federasyonu Kongrelerini de sayarsak bu kongre 22 yıllık mücadele tarihimizdeki 13. Kongre idi. 200 delegenin katılımı ile Almanya’nın Leverkusen kentinde yapılan kongrede birçok ilk yaşandı denilebilir.

Birincisi bu kongre tam anlamıyla bir birlik ve yeniden yapılanma kongresi oldu. Bu kongre aynı zamanda kısır tartışmalara hiç girmeyen ve ileriye bütünlük içinde bakan bir kongre oldu. Yine bu kongre kadın canların damgasını vurduğu bir kongre oldu. Kadınlar gerek yaptıkları konuşmalarla, gerek getirdikleri önerilerle Aleviliğin kadimde bir kadın inancı olduğuna vurgu yaptılar ve yeniden köklere dönülerek, rızalık toplumunu örgütlemek gerektiğine parmak bastılar.

Kongremiz aynı zamanda 22 yıldır sürdürülen hak ve hakikat mücadelesinin ilk kadroları ile yeni kadroların bir arada olduğu bir kongre idi. Sevinçle söylenebilir ki, bu devamlılık geleceğe daha bir güvenle bakmamızı sağlıyor.

FEDA bu kongre ile bir kez daha diğer tüm Alevi örgütlenmelerinden farklı olduğunu göstermiştir. Kongre; sunulan raporlar, getirilen öneriler, karar tasarıları ve gündem değerlendirmeleri ile ön açıcı olurken, içinden geçmekte olduğumuz tarihsel süreçte ikircimsiz, amasız ve fakatsız bir tutumla tekçi faşist iktidar blokuna karşı, eşitlikçi, özgürlükçü, çoğulcu demokrasi cephesinde olduğunu beyan etti.

Yine bu kongre Aleviler içinde bilinçli bir biçimde yapılan Alevileri bölücü tartışmalara dikkat çekerek bu yolla bizi gerçeğimizden koparmaya çalışan Alevilik nedir?  İslam içi midir dışı mıdır? Ve benzeri tartışmalara bir nokta koymuş, Aleviliğin kendi başına bir inanç olduğunu, bölgedeki başka inançları etkilediği kadar onlardan etkilendiğini ve tarihte bölgemizdeki zulüm düzenlerine baş kaldırmış tüm kişi ve anlayışları içselleştirerek bugünlere gelindiğinin altı çizildi.

Yani kısacası Alevilikte Ali de var, Hüseyin de var, İsa da var, Musa da var, Zerdüşt de var, Babek de var, Mani de var, Ehlibeyt de var, Hallaç ta var, Nesimi de var, Pir Sultan da var, Şah Hatayi de var, Harabi de var, Meluli de var, Seyit Rıza da var, Sakineler de, Beseler de,  Elif analar da var ve var olmaya devam edecekler denildi. Yeniden yapılanma Kongremiz Aleviliğin saydığımız bütün bu değerlerin birleşimi olduğunun altını çizmiştir.

Kongremiz bu açıdan Alevillikle ilgili dışarıdan taşırılmış sahte gündemleri reddetmiş ve yaşayan Alevi gerçeği dışında bir gerçeğin olmadığını beyan etmiştir. Alevilik vardan var olmayı esas alır. Yaradılışa değil, var oluşa inanır belirlemesini yapan kongremiz;  bu ikrara bağlı olan dışımızdaki Alevi kurumlarını Müsahip kurum olarak görürken, yola bağlılığı terk etmiş “zalimin sofrasında oturarak, mazlumun davasının güttüğüne”  bizi inandırmaya çalışanların ise davadan sapmış düşkünler olduğunu ilan etmiştir.

Gerek içimizdeki düşkünler ve gerekse egemen sistem tarafından Aleviliğe dışardan empoze edilmek istenen, amacı Aleviliği hakikatinden koparmak ve İslam içinde eritmek olan tuzaklara da dikkat çeken kongremiz, bölge gericiliği tarafından hedef yapılmış ve büyük bir kırım tehlikesi ile karşı karşıya olan Alevilerin bu gerçeği görerek hızla bir örgütlenme sürecine girmelerini ve kendi öz savunmalarını hazırlayacak girişimleri başlatmaları gerektiğini de not etmiştir.

Kongremiz kendi içinde birliği sağlamış ve yeniden yapılanma kararı ile de Alevilerin sahipsiz ve savunmasız olmadığını, Yurt içinde ve yurt dışında Demokratik Alevi Hareketi’nin Alevi hakikatine bağlı olarak direnişi örgütleyeceğini karar altına almıştır.

Bütün bu saydıklarımıza ek olarak kongremiz, Ülkede ve Yurt dışında bulunan Alevilerin örgütlülük düzeyinin yüzde 4-5’ler düzeyini geçmediğini, bu açıdan FEDA’nın temel hedefinin bu örgütlenememiş kesimleri örgütlemek olduğu vurgulamış ve önümüzdeki süreçte temel çalışmamızın bu olacağını açığa çıkarmıştır.

Bu anlayış ile hareket eden FEDA hiçbir Alevi kurumunu da kendisine rakip olarak görmediğini söylemektedir. Bugün oynadığı rol ile FEDA anlayışının örgütlü ve örgütsüz tüm Alevi camiasında manevi bir ağırlığının olduğunu biliyoruz. FEDA her yerdedir, Alevilerin bulunduğu her yapıda FEDA’nın ruhu dolaşmaktadır. Bize düşen bu durumu değerlendirerek FEDA çatısı altında Alevilerin birliğini, bütünlüğünü sağlamaktır.

Yeniden yapılanma Kongremiz Alevilere güç katacaktır. Alevi Hakikatinin doğru temellere oturtulmasını sağlayacak, Aleviliğin sözde değil özde yaşatılmasını sağlayacak ve Alevi yaşam biçimini içselleştirmede üstüne düşen tarihsel rolü oynayacaktır.

Bu yolda Xızır’ın yar ve yardımcımız olacağına inanıyor ve örgütlülüğümüzü güçlendirip geliştirmek için aşk ile diyoruz. Aşk ile canlar….

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER