Kemal Kurkut Ankara Katliamı’ndan kurtuldu, polis katletti

Polisler tarafından katledilen Kemal Kurkut’un, Ankara Katliamı’ndan kurtulduğu ortaya çıktı. ‘Ankara Katliamı’nda fiziksel olarak yara almadı ancak ruhsal olarak derin yara aldı’ diyen Kemal Kurkut ile aynı ismi taşıyan kuzeni, ‘Bir tabutu çok gördüler’ sözleriyle isyan etti

Amed Newrozu’nu kutlamak için geldiği Newroz Parkı’nda polisler tarafından katledilen Kemal Kurkut ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. İnönü Üniversitesi Müzik Bölümü öğrencisi Kurkut, 10 Ekim 2015’te DAİŞ saldırsında 109 yurttaşın yaşamını yitirdiği Ankara Katliamı’ndan kurtulduğu ortaya çıktı. Siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla ülkenin dört bir yanından gelen binlerce kişinin Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için Ankara Tren Garı önünde toplandığı grubun içinde yer alan Kurkut, katliama tanık oldu. Üniversiteden arkadaşlarıyla birlikte Ankara’ya giden Kurkut, miting alanında yaşadıkları karşısında büyük bir şoka girdi. Katliamda yaşamını yitirenlerden 11’i, Meletî’den (Malatya) buraya giden CHP Gençlik Kolları grubundandı.

‘Fiziksel değil ama ruhsal yara aldı’

Kemal Kurkut’un Ankara Katliamı sonrası yaşadıklarını aynı adı taşıyan amcasının oğlu Kemal Kurkut anlattı. Kuzeninin katliam öncesi güler yüzlü, sevecen biri olduğunu söyleyen Kurkut, “10 Ekim’de Kemal de Ankara’ya gitti. Patlama esnasında oradaydı. Fiziksel bir yara almadı, ama ruhsal olarak çöktü. İçine kapanık, donuk, kimseyle konuşmaz oldu” dedi.

‘Kemal’in üzenine kan sıçramıştı’

Kuzeninin Ankara’da yaşadıklarını unutamadığını belirten Kurkut, “Ankara’dan döndükten sonra ‘Ne oldu?’ dediğimde bize sadece ‘İnsanlar parçalandı, kanları sıçradı’ diyordu. Onun da üzerine kan sıçramıştı. Orada yaşadıklarından çok etkilendi” diye konuştu.

‘Polisler psikolojik baskı yaptı’

“Psikolojisi bozuk genç” diye çıkan haberlere tepki gösteren Kemal Kurkut, “Kimsenin psikolojisi durup dururken bozulmuyor. Bu ülkede insanlar çok acı yaşıyor. Kimse ne yaşadın, ne yaşıyorsun diye sormuyor. Psikolojisi bozuk saldırgan deniyor. Ama Kemal’in saldırgan bir tutumu yoktu. Orada polislerce psikolojik baskı yapıldığını düşünüyorum” diye belirtti.

‘Fotoğraflar ortada’

Çantasında bomba olduğu iddialarına da değinen Kurkut, bu iddiaların asılsız olduğunu ve kimsenin inanmadığını söyleyerek, şunları kaydetti: “Biz aile olarak Kemal’in böyle bir şeyi, ne yapacağına ne de söyleyeceğine inanıyoruz. Zaten fotoğraflar da ortada. Böyle olmadığını gösteriyor. Çantasından da kitap ile kıyafet çıkmış. Bir öğrencinin çantasından başka ne çıkar ki?”

Çok kıymetliydi

Meletî’nin merkez Battalgazi ilçesinde yaşayan 4 çocuklu Kurkut ailesinin en küçük çocukları olan Kemal, küçük yaşta babasını kaybetmiş. Aile tarafından el üstünde tutulmasına rağmen şımarık bir çocuk olmadığını söyleyen kuzeni, “Kemal’in en dikkat çeken özelliği saygılı olmasıydı. Konuşurken yüzümüze bakamaz, utanırdı” diye ekledi.

‘Babasının mezarının yanında kendine mezar yapmıştı’

Cenazeyi, Malatya Adli Tıp Kurumu’na (ATK) getirdiklerinde görevlilerin tutumuna ve AKP’li Battalgazi Belediyesi’nin yaptıklarına değinen Kemal Kurkut, “Kemal, babasının yanında kendine mezar yeri yaptırmıştı. Kemal’in bu zamansız vefatı sonrası babasının yanına defnetmek istedik; fakat kimi gerekçelerle izin vermediler. Mezarlığa 20 polis aracı gelmişti. Biz de Kemal’i başka bir mezarlığa defnetmek zorunda kaldık” dedi.

‘Tabutu bile çok gördüler’

Cenazeyi mezarlığa götürmek için cenaze aracı vermeyen AKP’li belediyenin, cenazenin yıkanması esnasında da suları kestiğini söyleyen Kurkut, “Biz cenaze aracı bulamadık. Özel cenaze aracı getirdik. O araç şoförü bile cenazenin yıkandığı esnada ‘İşim çıktı’ deyip tabutu da alıp götürdü. Köyden tabut getirerek kendi arabamızla cenazemizi mezarlığa götürdük. Bir tabutu bile bize çok gördüler” diye konuştu.

‘Suçlu bulunsun’

Defin işlemlerinden sonra ailenin kendi imkanlarıyla önce evlerinde daha sonra da Sêmsûr’un (Adıyaman) köylerinden gelen çadırı kurarak taziyeleri kabul ettiklerini söyleyen Kurkut, “Bu yargısız bir infazdır. Aile olarak suçlunun bulunmasını istiyoruz” diyor.

Ağabeyi ihraç edildi

Semsûrlu (Adıyaman) Kemal Kurkut, henüz ilk okula başladığı dönemde kanser hastası olan babası Abuzer Kurkut’u kaybetti. Kemal ve ağabeylerini anne Sican Kurkut büyüttü. Kemal’in en büyük ağabeyi Ercan Kurkut da İnönü Üniversitesi’nde okuduğu dönemde gözaltına alınıp bir süre tutuklu kaldı. Ağabey Kurkut cezaevinden çıktıktan sonra devam eden davasından ceza alınca yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. Bir kaç ay önce Almanya’ya yerleşen ağabey Kurkut kardeşinin cenazesine de katılamadı. Kemal’in bir diğer ağabeyi Ferhat Kurkut ise Êlih’de (Batman) öğretmenlik yapıyordu. Ağabey Kurkut, Hükümet tarafından son çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.

Amca Kurkut: Aleviyim, Kürdüm suçum bu

Amca Yusuf Kurkut, cenaze defni sırasında gösterilen muameleye dair konuştu. Cumhuriyet’in haberine göre amca Kurkut, “Olayın nasıl olduğunu bilmiyoruz. ‘Demokrasi’ dediler hani demokrasi? ‘Eşitlik’ dediler, hani eşitlik? 20 yaşındaki bir genç vurulur mu? Suçumuz ne? Ben Aleviyim suçum bu. Ben Kürdüm suçum bu. Ben fakirim suçum bu. Hani varsa nerede adalet?” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER