Kadıköy’de polisler tarafından yapılan ev baskınında öldürülen İnanç Özkeskin’in ailesi ve avukatları suç duyurusunda bulundu. Olay gününe ilişkin tanıklığını anlatan anne Güneş Ayşe Özkeskin, oğlunu en son koridorda gördüğünü belirterek, “Ne olduğunu hiçbirimiz anlamadık. Oğlumu da küçük odada vurmuşlar. Her şey 15 dakika içinde olup bitti” dedi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Kadıköy’de özel harekat polisleri tarafından evine yapılan baskınla öldürülen Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi İnanç Özkeskin’in ailesi ve avukatları Günay Dağ ile Ebru Timtik Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu öncesi Özkeskin’in annesi Güneş Ayşe Özkeskin ve ailenin avukatı Günay Dağ adliye önünde açıklama yaptı.
Yaşananları daha önce yaşanan benzer katliamlardan bildiklerini ifade eden Avukat Günay Dağ, “Yargı kolluk kuvvetlerini özel olarak koruma kalkanı altına alıyor. Soruşturmalar kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı ile kapatılıyor. Biz İnanç Özkeskin’in ölümünün aynı akıbetle sonuçlanmaması için elimizden geleni yapacağız. Bugün bunun için buradayız. Annenin tanıklığına dayanarak gerçekleri açıklamaya çalışacağız ve suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
ANNE ÖZKESKİN TANIKLIĞINI ANLATTI: HER ŞEY 15 DAKİKA DA OLDU BİTTİ
Ardından konuşan Özkeskin’in annesi Güneş Ayşe Özkeskin ise, yaşadığı tanıklığı anlatırken olayı tekrar yaşıyormuşçasına göz yaşlarına hakim olamadı.
Saat bir civarında kapının tekmelenerek içeri girildiğini belirten anne Özkeskin, ardından olaya ilişkin şunları anlattı: “Bir şey vuruldu ve hemen fırladım. Kim o dedim, kırmayın açıyorum dedim fakat o arada vurmuşlar. İki tane maskeli adam girdi ve beni kapının karşısında bulunan salonun oraya ittiler. Oğlumu en son gördüğümde koridordaydı sonra ne olduğunu hiçbirimiz anlamadık. Bir iki dakika içinde oldu her şey. O ara silah sesleri çıktı. Ne yapıyorsunuz silah sıkmayın dedim. Hepimizi ayrı odalara koydular. Oğlumu da küçük odada vurmuşlar. Eşimi maskeliler kapının önüne getirdiler. Siviller bizi evden çıkardılar. Her şey 15 dakika içinde olup bitti. Öyle yarım saat falan hayır olmadı. Daha sonra Acıbadem karakoluna götürüldük. O zaman biz hiçbir şeyin farkında değildik. Oğlumu görmek istiyorum diyorum ‘göreceksin’ diyorlar. Sabaha kadar bizi hastanede tuttular ve ifademizi de orada imzalattılar. Gözlüğüm olmadığı için okuyamıyorum diyorum. Bizi de öldürün ne yaparsanız yapın dedim imzaladım.”
Konuşmaların ardından aile ve avukatlar suç duyurusunda bulunmak üzere adliyeye geçti.