Neler oluyor Ortadoğu, Türkiye, Dünya…

                                       Hakk Aşkı, Xızır Hikmeti, Pirim Seyit Nesemi Nefesi İle…

Dünya devletleri  Ortadoğu da nihai sonun başlangıcına hazırlanıyor. Ya savaş daha geniş alanlara yayılacak ya da yoldaki taşlar ayıklanacak. Bu temelde İdlip ve Afrin iki stratejik fitil noktası. İdlip İşid ve El Nusra unsurlarının ve diğer parçalı muhalefetin sıkıştırıldığı bir coğrafya. Etken güç ise Rusya, Suriye ve Türkiye. Amerika ve Rusya Türkiyenin gazını almak için İdlib’e girişini onayladı. Burda sebep kalan güçleri Suriye’den Türkiyeye geçirecek koridor oluşturmak. Diğer koridor Cerablus. Fakat Türkiye de bu konuda temkinli ve tehlikenin farkında. Lakin Dünyadan istediklerini alamadı ve son kozunu doğru oynamak istiyor. Uzlaşılan temel konu ise kalan unsurların Efrinde başlatılacak bir savaş ile Kürtlere tasfiye ettirilmesi bu durumda herkes karlı olduğunu düşünüyor. Suriye ve Türkiyede bir bağırsak temizliğine gidilmek isteniyor.  Çünkü işlenen suçlar o kadar çoktu ve kendilerini muhalif unsur diyenler o kadar çok parçalı ki bir uzlaşmaya gidilemiyor ve hiçbir ülke de bu unsurları içine tam sızdırmak istemiyor. Bunun yerine kontröllü bir savaş ile imha planlanıyor. Bu planda kesin zarar görcek ülke zımmi karlarla Türkiyedir. Suriyede ki son kazanımlarını da bu şekilde teslim edecek anlaşılan. Bu durum iç politkada da derin travmalar barındırıyor içerisinde. Hedeflenen Müslüman liderlik ise bu son hamle ile Türkiyenin elinden alınmış olacak. Bu senaryoyu değiştirecek tek durum var . Türkiyenin desteklediği güçlerin başarısı bu da dayanılan ideolojik argumanların motivasyon kırılmaları nedeni ile pek mümkün görünmüyor. Lakin gruplar içerisi çatışma ve dağılma ilk başarısızlıkta hemen kendini gösterecektir. Rusya ve Suriye İdlib te kontrolü sağlayacak kalan güçler Tekrar Türkiye üzerinden Cerablusa yönlendirilecektir.  Burada da Dünya devletleri uluslararsı kontrolü öngöreceklerdir. Fakat savaşa benzer yoğun çatışmaların da yaşanması yüksek olasılıklıdır. Tarafların hazırlıkları bunu açıkça göstermektedir. Öbür tarafta Kerkük’te Irak hükümeti yakın zamanda Haşdi Şabi güçlerini çekmez ve kontrolü ele alamaz ise Kerkükte bir güçlü halk ayaklanmasına tanık olabiliriz. Ve bu Halk ayaklanması iç hükümet yapısını da beraberinde tasfiye edecektir.

İran son hamle ile içine doğru yoğunlaştı bu yönüyle anlaşmalara uyacağını kısmen deklere etti. Amerika’nın bu son şans uyarısı ile. Kazandığı mevzileri korumak isteyecektir. Bu nedenle ileri hamle beklemek pek mümkün görünmüyor. Yemen’de birkaç deneme dışında bir dönem suhulet hakim olacak. Düşük yoğunluklu bir savaşla birlikte. Süreç keskin savaşlardan iç toparlanmalara yönelim süreci olacağa benziyor. Suudi Arabistan İslam ülkeleri içerisinde tekrar Türkiye dışında bir dinamik kurma hedefinde , Mısırla birlikte, Mısırda bazı iç tetiklenmeler gelişebilir fakat bu diktayı güçlendirme süreçleri olacaktır.  Çinde bir sessizik hakim Kuzey Kore ayarı yavaşlatılmış gibi. Amerika bir uluslararası koordinasyonu Trump sopası ile başarmış gibi. Trump’ın Kudüs çıkışı, ilgileri tamamen her zaman politik atışma argümanı olarak kullanılan Filistin’e yoğunlaştırdı. Lübnan da bir şişkinlik hakim, fakat Suudi Arabistan ve İran kısmen anlaşmış gibi. Radikal islamist yapılar Suriye sonrası yeni konumlanma alanları olarak Afrika ve Uzak Asya’ya savaş deneyimlerini aktaracaklardır. Afganistan, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi…

Dünya Efrin’de yeniden bir Kobani dinamiğine tanık olmak istiyor. Bunu mümkün görüyor.

Türkiye de önümüzdeki süreç daha dengeli güç argümanlarının oluştuğu bir dönemi mümkün kılıyor. Bu yönüyle muhafazakar kesimlerin iç dinamikleri hareketlenecek. Bu durumu tedirgin olan ve her durumda çıkış yapan Vatan Partisi ve benzeri dinamiklerin yaklaşımları açıklamaktadır. Her muhalefet hemen boğulmak isteniyor. Lakin Abdullah Gül, Meral Akşener ortaklığı kendini gösteriyor. Selahattin Demirtaş’ın 2019’da hatırı sayılır bir Cumhurbaşkanı adayı olması çok muhtemel bir durum. Bu süreçlerin Türkiye Halkları açısından az zararla atlatılmasının temel argümanı ise kurumlarını ve durumlarını ısrarlı koruyarak bir iç ve dış barışa olanak hazırlama durumudur. Bu durum bugün kü iktidar için de çok elzemdir. Aksi derin travma olacaktır. Bu travma da Türkiye Halkları için uzun ömürlü aşılması çok zor süreçler doğuracaktır. Bu öyle güçlü ordu, güvenlik gücüne güvenilerek aşılabilecek bir durum değildir.

Zamanı ruhuyla okuyup, bir mazluma siper olanlara Aşk Olsun…

Bülent FELEKOĞLU Tarihçi – Yazar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER