Seçimler geldi. Hem de ışık hızıyla.
Diğer siyasal çevreler gibi Aleviler de ansızın yakalandı baskın seçime.
Cumhurbaşkanı adaylıkları belirlendi. Sırada milletvekili adaylıları var.
Ülkenin Alevi bir cumhurbaşkanı adayı gösteremediğini gördük. Öyle ki bu, anketlere bile yansıdı. Alevilerin haklarını gasp eden İslamcı adayların üzerinde bu vebal olarak dursun.
Kuşku yok ki Aleviler bu durumu unutmayacaklar.
Bir kere daha Türkiye Cumhuriyeti’nin yumuşak karnı oldu Aleviler. Bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti eşit vatandaşlık konusunda sınıfta kaldı. Nefret suçunu yeniden üretti.
Diyeceksiniz ki “Aman canım şu günlerde böyle şeyleri ortaya sürmeyin. AKP’yi gönderelim.” Gönderelim de, böyle şeyleri de görmezsek, dillendirmezsek, yüzleşmenin sağlanası için çabalamaktan vazgeçersek gelecek olanın bir süre sonra AKP gibi olmayacağını, belki de AKP’yi bile aratmayacağını nerden bilebiliriz?
Nasıl bir ülkeyse, ülkeyi değiştireceğim diye aday olanların yarısı direkt katliamlarda adları geçenler.
Bu durumda susalım diyen, dilsiz şeytandır.
Susmayacağız, aksine bunları konuşarak, teşhir ederek çalışacağız ki katil olduğu halde sırf Sünni diye birileri ülkeye cumhurbaşkanı olabiliyorken, öte yandan dürüst olsa da Alevi olduğu için bir kişinin cumhurbaşkanı adayı bile olamadığı görülsün.
Görülsün ki bu riyaya karşı mücadele edilsin.
Bugün yaşananları bir daha yaşamak istemiyorsak tozu, pisliği halının altına süpürmekten vazgeçmeliyiz.
Açık açık tartışıp mevcut durumu değiştirmeyi hedeflemeliyiz.
Malum artık TBMM’ye seçilecek milletvekili başvuruları da başladı. Bugüne dek Alevi kurumları hiç kadın milletvekili adayı göstermedi.
Alevi kurumları erkek adaylar yolladı Meclis’e.
Ama artık bu gidişe de dur demeliyiz. Alevi kurumları gösterilecek adayları eşit temsili göz önüne alarak kadın ve erkek adaylar şeklinde belirlemelidir.
Tek bir aday gösterecekse bu aday artık kadın olmalıdır.
Bu seçimlerde Alevi kurumların cinsiyetçilik dediğimiz sadece ve HEP ERKEK aday gösterme tutumundan vazgeçmeleri gerekir.
Madem tek adama karşılar Aleviler, HEP ADAMA da karşı olmalılar ve HEP ERKEK aday göstermekten vazgeçmeliler.
Alevi kurumlar ve Alevi erkek adaylar şöyle düşünmemeli. “Kimi aday göstersek zaten oy verecekler?”
Doğru, elbette hangi partilere oy vereceğimiz belli ama kadın erkek adaylıklarında hesap bu kadar düz değil.
Alevi kadınları temsil edecek adaylar göstermemenin politik karşılıkları olur. Oluyor da.
AKP’ye karşı demokrasi, eşitlik, adalet, özgürlük isteyenlerin içlerine dönüp adaletsiz, eşitliksiz, antidemokratik politik tutumlar uygulaması trajedidir.
Zaten inancı cinsiyetçi olan, fıtratında kadın erkek eşit olmayan siyasal İslamcı AKP iktidarını kadın erkek eşitsizliği politikaları için eleştiren Aleviler kadıncıl bir inanca sahipken, kadın erkek eşitliğini savunurken kadın adaylar göstermezse bunu kime, nasıl açıklayacak?
Her defasında erkek adayları Meclis’e yollayarak nasıl “Bizde kadın erkek eşit” diyebilecekler?
Hep olduğu gibi “Bizde kadın yok” mu diyecekler?
Ya da yere göğe sığdırılamayan, başımızın tacı diye “taç yapılan” Alevi kadınlar sıra milletvekilliğine gelince aniden niteliksiz mi görülecek?
Alevi kurumlarının aday diye seçeceği ERKEK adaylar da unutmasınlar ki bilem kaçıncı kez kadınların haklarını gasp ediyorlar.
Oralara Alevi kurumların erkekleri kayırması sayesinde geliyorlar.
Alevi kadınların haklarının gaspı nedeniyle geliyorlar.
Geri durabilirler. Kadın adaylar önerebilir, kadınlar seçilsin diye çalışabilirler. Maksat hizmet değil mi?
Alevi kadınlar TBMM’ye gönderilecek canların Alevilik inancına uygun şekilde “Ana ve Dede” tarzı temsille kadın ve erkeğin eşit, yan yana olmasını istiyor.
Sadece bıyıklı adaylar değil, kadın bilincine sahip, kadın politikalarını savunan kadın adaylar da istiyor.