Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki ; neyi, nasıl koruyacağımızı şaşırdık.
Çocukları mı? kadınları mı? Hayvanları mı? denizleri mi? ormanları mı? havayı mı? Laikliği mi? suyu mu? yeraltı kaynaklarını mı? karış karış satılan ülkemizi mi? sağlığımızı mı? kırıntısı kalan insan haklarını mı ? say say bitmez.
Ekim ayının özelliği ve 4 Ekim Hayvanları Koruma günü nedeniyle bugün onlardan söz etmek istedim. Yaşamda payıma düşen en önemli şeylerden biridir, onların haklarını var gücümle savunmak, korumak ve bundan gurur, mutluluk, huzur duymak. Beni yoranlara rağmen yaşadığım sürece asla bundan vaz geçmeyeceğim.
Bizim gibilerin her gün koruduğu, savunduğu, sahip çıktığı, saygı duyduğu dostlarımızın koruma günü 4 Ekim . Hayvanlara ve hayvanlara sahip çıkanlara kötü davrananlar asla iyi insan değildir.
Sadece kendi hayvanıyla ilgilenip diğer bütün hayvanları görmezden gelenler de iyi bir insan olamaz, Yaşamı çirkinleştirenler yüzünden hiç bir canın, hatta cansızın bile korunamadığı günümüzde hayvan hakları günü, insan hakları günü, kadın, çocuk, çevre vs günü diye neyi kutluyoruz biz…
Ne zaman ki herkes her canın yaşam hakkına saygı duymayı, değer vermeyi, öğrenecek işte o zaman zaten böyle günlerin olmasına gerek kalmayacak. O zamana kadar bizim gibiler için bu günler kutlama gününü değil, fark ettirme günü olacak.
Göstermelik hiç bir günü kutlamak gelmiyor içimden.
Dostlarımızın yaşam hakkına saygı duymayan, her türlü eziyeti yapan öldüren, hayvan sömürüsü üzerinden çıkar sağlayan ve giderek, kullanarak, oynayarak, keserek, yiyerek (hayvanat bahçesi, sirk, kürk, kaz tüyü, yarışlar, güreşler, faytonlar, kesim haneler vs) bu sömürüye ortak olup, destek veren herkesi kınıyorum.
Ayrıca av ihaleleri açıp, av turizmi adı altında hayvanları katlettirenleri, katledenleri, bundan rant sağlayanları, ve hayvan hakları için yeterli önlemleri almayanları, bizim gibilere, onları doyurduğumuz, sahip çıkıp savunduğumuz için psikolojik baskı yapanları da kınıyorum. Yaşam insanıyla, hayvanıyla, yeşiliyle bir bütündür ve dünya birlikte güzeldir. Biri yoksa her şey eksiktir denge düzen bozulur.
Umarım bir gün dünyanın yalnızca insanlara ait olmadığını herkes anlar. Tüm canlar için adil ve özgür bir dünya özlüyorum.
Umarım bir gün gerçekleşir.
Gerçekleşmeli… Yaşamını iyiliğe, güzelliğe, sevgiye, adalete adamış büyük insan Gandhi’nin konuyla ilgili bir sözüyle yazımı bitirmek istiyorum.
“Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.”