İzmir Dersim Dernekleri ve Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şubesi, İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu’nun Seyit Rıza’ya yönelik sözleri ve katliam tehdidinde bulunmasına tepki gösterdi. Ortak açıklama yapan iki kurum, “Faşist Dervişoğlu ve aynı katliamcı düşünceye sahip olanlar şunu iyi bilmeli ki, onca kırıma, katliama ve sürekli asimilasyon politikalarına maruz kalmasına rağmen Alevilik de, Kürtlük de bu coğrafyanın kadim kültürel gerçeklikleri olmaya devam etmektedir. Bu gerçekliği kimsenin söküp atmaya gücü yetmedi, yetmeyecek de!” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ı hedef alarak, “Cumhuriyet devleti, Şeyh Saidlere, Seyit Rızalara ne yaptıysa aynı muameleyi göreceksiniz. Herkes emin olsun yapılması gereken neyse o yapılacaktır” sözlerini kullanmıştı.
Dervişoğlu’nun ifadelerine ilişkin İzmir Dersim Dernekleri ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi basın toplantısı gerçekleştirdi.
‘İkrarımiz Var, Diz Çökmediler, Diz Çökmeyeceğiz’ pankartının açıldığı basın toplantısına İzmir Dersim Dernekleri ve Demokratik Alevi Dernekleri üyelerinin yanı sıra DEM Parti İzmir İl Örgütü ile DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın katıldı.
Açıklama öncesinde konuşan Demokratik Alevi Dernekleri Genel Sekreteri Asil Benler, meclis çatısı altında Dersim’e yönelik tehdit ve soykırım söylemlerini hatırlatarak, “Tarihi biraz eşelediğimizde 38′ e giden süreçte yine bir meclis konuşmasında Dersim hedef gösterilerek çıban başı olarak nitelendirildi. Ve bu çıbanı kökten kazıma ve ameliye etme gibi bir hedeften bahsedildi. Günün sonunda bizim Tertele dediğimiz dünya literatüründe de soykırım olarak geçen bir süreç yaşadık. Acılı bir dönemdi. Binlerce insanımız katledildi, yine binlercesi de sürgün edildi. Biraz daha yakın bir döneme geldiğimizde 10-15 yıl önce dönemin CHP Milletvekili Onur Öymen, ‘Şeyh Sait ve Seyit Rıza isyanlarında analar ağlamadı mı’ diyerek aynı katliamı savunan bir yerden söz kurarak tekrardan bu acılarımızı gündemleştirdi. Dün yine meclis çatısı altında İYİ Parti Genel Başkanı partisinin grup toplantısında bu travmaya dokunarak Kürtleri ve Alevileri tehdit eden, hedefe koyan ve faşist güruhların saldırısına açık hale getiren bir konuşma yaptı. Bunu kınıyoruz ve asla kabul etmiyoruz. Korku ve tehdit söylemlerinin karşısında tıpkı Pir Seyit Rıza gibi diz çökmeyeceğiz. Kültürümüzden, inancımızdan, dilimizden ödün vermeyerek bu coğrafyada demokrasiyi inşa etmek ve bu demokrasi içerisinde kendi kültürel değerlerimizle var olmayı ısrarla savunacağız. Ve bunun mücadelesinden asla taviz vermeyeceğiz” dedi.
ONUR ÖYMEN’İN SÖZLERİ HATIRLATILDI
Kurumlar adına açıklamayı İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği Eş Başkanı Hasan Ali Kılıç, idam edilerek katledilen Dersimlilerin ırkçı-faşist söylemlerle hedef alınmasına tepki göstererek, “Bir kez daha idam edilerek katledilen pirlerimizin, kefensiz yatanlarımızın akıbeti ırkçı-faşist siyasi söylemlerde kullanılarak halklarımıza karşı bir tehdit oluşturulmak istendi. Bir kez daha tıpkı geçmişte Onur Öymen’in yaptığı gibi TBMM çatısı altında bir partinin grup toplantısında değerlerimize dil uzatıldı” dedi.
“SEYİT RIZA’NIN İDAM EDİLDİĞİ TARİHE DENK GETİRİLMESİ TESADÜF DEĞİL”
Dervişoğlu’nun açıklamalarının Kürt Alevilere yönelik katliamların yeniden hayata geçirilmesi olarak okunduğunu belirten Kılıç, “İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında “Cumhuriyet devleti Şeyh Saitlere, Seyit Rızalara ne yaptıysa aynı muameleyi göreceksiniz. Herkes emin olsun, yapılması gereken şey ne ise o yapılacaktır. Gereği yerine getirecek olanlar da işte tam buradalar, karşımdalar, yanımdalar ve milyonlarcası da arkamızdadır” diyerek açıkça özelde Kürt Alevilere, genel olarak ise tüm Kürt halkına karşı yapılmış katliamların yeniden hayata geçirileceğine dair cümleler sarf etmiştir. Pir Seyit Rıza ve yoldaşlarının katlediliş yıldönümü olan 15 Kasım’a yakın bir süreçte bu söylemlerin dile getirilmesi bir tesadüf değildir elbette!” diye ifade etti.
“CUMHURİYETİN KURULUŞUNDAKİ KÜRT POLİTİKASI YÜRÜRLÜLÜKTE”
Halklar ve inançları tekçi ve inkarcı ulus devlet anlayışı ile bir mezarlığa çeviren cumhuriyetin yüzleşilmesi gereken bir olay olduğunu dile getiren Kılıç, “Geçmişte yaşanan toplumsal travmaları köklü demokratik adımlarla aşmak yerine, tekrardan aynı travmaların yaşanmasını parmak sallayarak savunmak ancak faşist şahıs ve partilerin yapabileceği bir iştir. Sadece idam tehdidi değil, şuan hali hazırda Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında ki Kürt politikasının da yürürlükte olduğunu görmekteyiz. Umumi Müfettişliklerden Kayyımlara uzanan irade gaspı ve tahakküm politikaları da devam etmektedir. En son Esenyurt, Batman, Mardin ve Halfeti’ye atanan kayyımlar Dervişoğlu’nun yaptığı katliam tehdidinin, siyasi-kırım ayağı olduğunu iyi bilmekteyiz” dedi.
“PİRLERİMİZİN, KAMİLLERİMİZİN TORUNLARI DA DİZ ÇÖKMEYECEK”
Kılıç, devamında Dervişoğlu’nun söylemlerini kınayarak şunları vurguladı:
“Faşist Dervişoğlu ve aynı katliamcı düşünceye sahip olanlar şunu iyi bilmeli ki, onca kırıma, katliama ve sürekli asimilasyon politikalarına maruz kalmasına rağmen Alevilikte, Kürtlükte bu coğrafyanın kadim kültürel gerçeklikleri olmaya devam etmektedir. Bu gerçekliği kimsenin söküp atmaya gücü yetmedi, yetmeyecekte!
Müsavat Dervişoğlu’nun bu açıklamalarını ve benzer söylem ve politikaları kınıyor ve asla görmezden gelebileceğiniz bir yerde durmadığını dile getiriyoruz. Yalan ve hilelere karşı Pir Seyit Rıza’nın diz çökmeyen duruşu bizler için onurlu bir mirastır. Pirlerimiz, İnsanı Kamillerimiz diz çökmedi, torunları da diz çökmeyecek!.
AKIN: DERVİŞOĞLU ASLINA DÖNMÜŞTÜR!
Basın toplantısında son olarak söz alan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise, Dervişoğlu’nun katliam geleneğindeki rolüne işaret ederek, “Yıllardır birlikte oldukları, sonradan ayrılarak sözde ırkçı-milliyetçi çizgisinden vazgeçerek daha demokrat parti kurduklarını iddia ettikleri bir siyasal partinin çökme halini kurtarmak için yine katliam tarihine sığınmaya çalışıyorlar. Dervişoğlu, Abdullah Çat’ın çok yakın arkadaşı, Fatsa Katliamı’nın aynı zamanda sorumlusu biri olarak aslına dönmüş gözüküyor. Siyasi tükenmişliğin saldırganları içerisinde saldırgan bir siyaset yapmaya çalışıyor. Bu ülkeyi ırkçılıkla, farklı kimlikleri yok sayan bir anlayış geliştirmek istiyorlar. Erdoğan’ın tek dil, tek din, tek ırk meselesindeki tekçi anlayışını tersten güya muhalefet edermiş gibi gösteriyorlar. Ama kendileri fiilen onun temsilciğine soyunuyorlar” şeklinde konuştu.
PİRHA/İZMİR