MTA’nın daha önce açıkladığı verilerde, Giresun ilinde, özellikle Şebinkarahisar ilçesinde zengin uranyum madenlerinin olduğu duyurulmuştu. Yozgat’tan sonra ve Nevşehir’le birlikte Edirne’nin de uranyum maden sahasına dönüştürülmesiyle, çok büyük bir alanda uranyum madenciliğinin önü tamamen açılıyor
Aydın’ın Söke ilçesinde Kisir Mahallesi’nde 1958 yılında açılan ve öylece bırakılan uranyum madenleri Kisir Mahallesi’nin adının “Kanser köy” olarak anılmasına neden olmuş ve köyde halen insanların nerdeyse tamamı kansere yakalanıp yaşamını yitirirken, birçok bölgede uranyum madenleri için lisanslar verilmeye devam ediliyor. Kisir köyünde ölçümleri yapılan radyasyon seviyesi normalin tam 450 kat daha fazla. Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, iki ilde daha karotlu uranyum sondaj faaliyetleri başlatıyor. Bu kapsamda Edirne’de 10 bin, Nevşehir’de ise, 5 bin metrelik sondajlar yapılacağı açıklandı. Nükleer santral yapılma adımlarıyla birlikte Türkiye’nin dört bir yanında uranyum madenciliğine teşvikler uygulanırken, birçok lisans ve ruhsatlar veriliyor.
URI ve Anatolia Energy şirketleri
Kisir köyünde yaşanan süreç Türkiye’nin nükleer sevdası açısından çok önemli bir örnek. Yozgat’ın Sorgun ilçesinin Temrezli mevkiinde (Mehmetbeyli, Temrezli ve Akoluk köyleri arası) sondaj çalışmaları ardından madencilik faaliyetini sürdüren Amerikalı uranyum maden şirketi ‘Uranium Resources Inc’ (URI) Adur Madencilik almasıyla birlikte Temrezli’de 2010’dan bu yana çalışma yapan Avustralyalı ‘Anatolia Energy’ ile birleşerek, madenciliğe devam ediyorlar. URI şirketi Texas’ta Rosita Bölgesi’nde yer alan atıl durumdaki uranyum işleme ve çıkarma tesisini bölgeye taşımıştır. Ayrıca bölgeye 35-40 km mesafedeki Yozagat’ın bir başka ilçesi olan Şefaatli’de de maden çalışmaları sürmektedir. Şefaatli konum olarak Nevşehir’e sınır bir ilçe olması bakımından Yozgat ve Nevşehir uranyum maden alanına dönüştürülmektedir.
Türkiye uranyum sahasına dönüşüyor
MTA’nın daha önce açıkladığı verilerde, Giresun ilinde, özellikle Şebinkarahisar ilçesinde zengin uranyum madenleri olduğu duyurulmuştu. Yozgat’tan sonra ve Nevşehir’le birlikte Edirne’nin de uranyum maden sahasına dönüştürülmesiyle çok büyük bir alanda uranyum madenciliğinin önü tamamen açılıyor. Bu sürecin en önemli nedeni olaraksa, kurulma çalışmaları sürdürülen nükleer santrallere yakıt elde etmek gösterilse de, bunun gerçeklikle bir ilgisi olmadığı bilinmektedir. Türkiye uranyumun yakıt olarak kullanılabilmesi için gerekli olan uranyum zenginleştirilmesini yapacak teknolojiden çok uzak. Bu nedenle adı kanser köye çıkan Kisir’de yaşanan süreçlerin yeni maden sahalarında yaşanacağı beklenirken, AKP’nin bu bağlamda Türkiye’ye biçilen ‘uranyum atık deposu’ rolüne soyunduğu değerlendiriliyor.